31 Mart 2019 seçimlerinde 11 büyükşehir, 21 il belediyesini kazanan CHP, belediye sayısını 31 Mart 2024 tarihindeki seçimlerde ise büyükşehirlerde 14’e, il belediyelerinde ise 35’e çıkarttı. 31 Mart 2024 Yerel Seçimleri’nden yüzde 37,8 oy ile birinci parti olarak çıkan CHP, kazandığı belediyeler ile Türkiye nüfusunun yüzde 60’ını yönetme olanağına sahip oldu.
Mart 2019’daki seçim başarısızlığı Mart 2024’te daha da derinleşen AKP ise CHP’li belediyelere yönelik adeta cezalandırıcı politikaları devreye soktu. Muhalefetin belediyelerine yönelik mali yaptırımları kayyum atamaları ve soruşturmalar izlerken muhalefet, “AKP, kendisine oy vermeyen seçmenleri cezalandırıyor” yorumunu yaptı.
DERİNLEŞEN ABLUKA
CHP’li belediyelere yönelik ablukanın dozu, İBB Operasyonları ile daha da artırıldı. TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yanı sıra çok sayıda CHP’li belediye başkanı ve belediye yöneticisinin tutuklanması, “İktidar, CHP’li belediyeleri çalıştırmayacak” eleştirilerinin haklılığını gözler önüne serdi.
CHP Yerel Yönetimler ve Dirençli Kentlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek’in BirGün ile paylaştığı veriler ise muhalefetin belediyelerine yönelik ekonomik ayrımcılığı bir kez daha ortaya koydu. Ana muhalefetin idaresindeki 12 büyükşehir belediyesinin İller Bankası ve Cumhurbaşkanlığı’na yaptığı kredi taleplerinin yanıtsız bırakıldığı belirlendi.
KRİTİK PROJELER
İller Bankası ve Cumhurbaşkanlığı’ndan kredi talep edilen yatırım projelerinin tamamının, yurttaşın hayatına doğrudan temas edecek kritik önemdeki projeler olduğu bildirildi. Yanıtsız bırakılarak adeta kadük hale getirilen yatırım kredisi başvurularının amaçları, “Ulaşım hizmetleri, raylı sistemler, altyapı yatırımları” ve “Kurumsal gelişim çalışmaları” olarak sıralandı.
‘EŞİTLİK ANLAYIŞINA AYKIRI’
CHP’li büyükşehir belediyelerine yatırım kredileri konusunda engel çıkarılmaması gerektiğini belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, BirGün’e konuştu. Belediyelerin yatırım projelerinin, “Merkezi yönetimin keyfi uygulamaları nedeniyle” sekteye uğratıldığını belirten Zeybek, “Eğer projelerde eksiklikler ya da teknik yetersizlikler varsa, belediyelerimize bu gerekçeler açık bir şekilde bildirilmelidir. Ancak herhangi bir açıklama yapılmadan taleplerin yok sayılması, demokratik yönetişim ilkelerine ve eşitlik anlayışına aykırıdır” dedi.
‘HAKLARI GASP EDİLİYOR’
Zeybek, belediye hizmetlerinin siyaset malzeme haline getirilmesinin halkın yaşam kalitesini olumsuz etkilediğinin altını çizerek, şunları söyledi: “Kamu kaynaklarının adil ve şeffaf bir şekilde dağıtılması, hangi siyasi partiye ait olduğuna bakılmaksızın tüm belediyelere eşit yaklaşılması bir zorunluluktur. CHP’li belediyelerimiz de diğer belediyeler gibi Cumhurbaşkanlığı yatırım programına dahil edilmeli, yatırım kredisi başvuruları siyasi saiklerle değil, teknik ve mali kriterlere göre değerlendirilmelidir.
Demokrasinin gereği olarak, yerel yönetimlerin yetki ve sorumluluklarını yerine getirmesi için merkezi idarenin adaletli ve kapsayıcı bir tutum sergilemesi şarttır. Kamu kaynaklarının eşit dağıtılmadığı bir yönetim anlayışı, vatandaşlarımızın hakkını gasp etmek anlamına gelir.”
