Türkiye’nin tarımda yaşadığı sorunlar süt üreticilerini de vurdu. Artan yaşam pahalılığı kapsamında ne üreticiler ürettiği sütten kazanabiliyor, ne de yurttaşlar uygun fiyatla süte erişebiliyor. Veteriner Hekimleri Derneği, süt üreticilerinin yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Açıklamada, Veteriner Hekimler Derneği’nin yayımladığı son rapora göre süt üreticilerinin zor durumda olduğu için iş bırakmak zorunda kaldığı vurgulandı. Açıklamada, 1 litre sütten elde edilen kar oranının 2021’de yüzde 43, 2022’de yüzde 13, 2023’te ise yüzde 28 olduğuna dikkat çekilirken 2023 yılındaki artış oranının piyasadaki süt oranının azlığından kaynaklandığı belirtildi. Bu kapsamda açıklamada, “Süt alan firmaların süt alabilmek için USK’nın belirlediği fiyatın üzerinde fiyat vererek üreticilerden süt almaları ile mümkün oldu. Çünkü USK fiyatı ile süt almış olsalar idi, süt üreticisi, süt alan firmalara maliyetine süt satmış olacaktı” ifadeleri yer aldı.

‘FARK HEP ÜRETİCİ ALEYHİNE’

Açıklamada, üreticinin bir litre çiğ süt sattığında kâr oranının yüzde 50 olması gerektiği vurgulanırken bu oran sağlanmadığı için üreticilerin işi bırakmak zorunda kaldığına işaret edildi. Bu kapsamda TÜİK verilerine göre 2020’de 21 milyon 749 bin 342 ton olan süt üretiminin 2023’te 19 milyon 961 bin 908 tona gerilediği belirtildi. 2023 Temmuz ayına göre 12 ay içerisinde 1 litre çiğ süt üretim maliyetinin yüzde 53 arttığı, alış fiyatının ise yüzde 43 arttığı ifade edilerek ‘aradaki farkın hep tüketici aleyhine’ oluştuğu kaydedildi. 

‘SÜT İNEKLERİ KESİME SEVK EDİLİYOR’

Rötar Yapan Havayolu Yolcuya Tazminat Ödeyecek Rötar Yapan Havayolu Yolcuya Tazminat Ödeyecek

Açıklamada, Ulusal Süt Konseyi’nin, 9 Ağustos’ta yapılan Yönetim Kurulu toplantısında, Nisan ayında çiğ süt tavsiye fiyatı ile ilgili alınan kararı gözden geçirerek güncel çiğ süt tavsiye fiyatının devamına (14,65 TL) karar verdiği anımsatıldı. Çiğ süt alımı yapan firmaların alım fiyatlarını düşürmelerinin yanı sıra sütlerin bir kısmını ‘düşük kalite bahanesiyle’ iade ettiği belirtilen açıklamada, “Geri iade edilen bu sütler toplayıcı firmalar tarafından yerel süt işleyen firmalara daha düşük fiyattan satılmakta. Sonuç olarak, çiğ süt üreten aile süt işletmeleri ürettikleri çiğ sütlerini maliyetlerinin altında bir fiyata satarak zarar ettiler. Aile süt işletmeleri de daha fazla zarar etmemek için süt ineklerini kesime sevk etmeye başladılar. Üretici zarar ediyor. Tüketici ise pahalılıktan alamıyor.” ifadeleri kullanıldı. 2009 yılında çiğ süt fiyatlarında yaşanan düşüşün anımsatıldığı açıklamada, “Aile süt işletmeleri  ürettikleri çiğ sütten zarar ettikleri için süt ineklerini kesime sevk etmişlerdi.  Kesime sevk edilen süt inekleri nedeniyle et fiyatları da düşmüştü. Herkes mutluydu. Ancak, damızlık süt inekleri kesildiği için 2010 yılında ülkede çiğ süt ve et bulunamadığı için çiğ süt ve et krizi yaşanmıştı. Çözüm olarak yüz binlerce gebe düve, kasaplık canlı hayvan ve lop et ithal edilmiş ve karşılığında da milyarlarca döviz ödenmişti. aynı duruma düşmemek için çiğ süt üreticilerinin acilen devlet tarafından desteklenmesi gerekmektedir” denildi.