Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, ABD Başkanı Trump'ın 1915 olaylarına ilişkin açıklamasına tepki gösterdi.
Yavaş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
“Bu tür asılsız iddiaları geçmişte olduğu gibi bugün de reddediyoruz”
"ABD Başkanı Trump, geçtiğimiz dönemde selefleri tarafından 1915 olaylarıyla ilgili dile getirilen iddiaları bugünkü açıklamasıyla tekrarlamış ancak Başkan Biden’ın aksine bu kez 'soykırım' ifadesini kullanmamıştır. Bu husus dikkat çekici olmakla birlikte 1915 dönemine ilişkin genel tutumunun ana hatlarıyla sürdürüldüğü görülmektedir. Bu şekilde Başkan Trump da tarihin saptırılması ve tahrif anlayışının paylaşımını sürdürmüş olmaktadır. Benzeri açıklamalar Kanada gibi diğer bazı çevrelerden de gelmiştir.
Türk Milletini hiçbir utanç ve karanlık sayfası bulunmayan tarihimizi hedef alan, tamamen ABD ve benzeri ülkelerin iç politika ve propaganda kaygılarıyla ve 'soykırım lobilerinin' yönlendirmeleriyle ileri sürülen ve hiçbir hukuki, tarihi temeli de bulunmayan bu tür asılsız iddiaları geçmişte olduğu gibi bugün de reddediyoruz ve gelecekte de bu çizgimizi kararlılıkla sürdüreceğiz.
19. ve 20. asır başlarında küresel ölçekte ve en başta ülkemize yönelik şiddetlenen emperyalizmin kışkırtıcı, teşvik edici ve yıkıcı politikalarının da bir sonucu olan bu trajik dönemin bütün yönleriyle ortaya çıkarılabilmesi, cesurca, açıkça ve samimiyetle tartışılabilmesi için Osmanlı Devleti’nin halefi ülkemiz bugüne kadar her türlü adımı atmış, öneriler geliştirmiştir. Zira, her şeyden önce, tarihin bu döneminde yaşamını yitirenler hangi inanç, etnik grubundan olursa olsun hepsi bizim vatandaşlarımızdı ve hepsini saygıyla anıyoruz.
Üçüncü ülkelerin bu konuda söz söyleme hakları esasen olmamakla birlikte, yapmayı düşünecekleri herhangi bir katkı; özetle, objektifliği, kışkırtıcılıktan uzak durmayı ve sadece ülkemizin Ermenistan’la ilişkilerin geleceğini değil, bölgesel ve küresel barış, huzur ve istikrara desteği hedeflemelidir.
“Kışkırtıcı açıklamalar tam bir ibretlik ve çelişkili durum teşkil etmektedir”
Bugün gelinen aşamada, 1915 olaylarının mahiyeti ve arkasındaki sorumlu güçler Ermenistan’da bile son dönemlerde tartışılmaya ve sorgulanmaya başlanmış, hatta uluslararası düzeyde 'tanınması' Ermenistan’ın dış politika önceliklerinden çıkarılmışken, başta ABD ve diğer bazı çevrelerden gelen son kışkırtıcı açıklamalar tam bir ibretlik ve çelişkili durum teşkil etmektedir. Bu üçüncü aktörlerin bu tür kışkırtıcı yaklaşımları, arkalarındaki gerçek nedenlerin ikili ve bölgesel ölçekte barış, huzur ve istikrar olmadığı yönündeki kanaatlerimizi de güçlendirmekte ve desteklemektedir.
Türkiye’nin 1915 dönemine ilişkin bütün gerçekliklerin, bilhassa dış aktörlerin kışkırtıcı rollerinin ve dönemin terör gruplarına yıkıcı desteklerinin en açık şekilde ortaya çıkarılması yönünde bugüne kadar cevapsız kalan çağrılarına kulak verilmesi; Türkiye-Ermenistan ve buna paralel olarak Azerbaycan-Ermenistan arasındaki sorunların iyi komşuluk temelinde geleceği kucaklayan bir anlayışla kalıcı şekilde aşılması, bölge ülkelerinin ikili ve bölgesel barış, refah ve huzuru için değerli bir başlangıç olacaktır.
Bu vesileyle, başta ABD eski Başkanı Biden’ın ve diğerlerinin 24 Nisan 2021 tarihinde Türkiye’ye yönelik 'soykırım' ithamlarına cevaben gerekli adımların atılacağını söyleyen ülkemiz iktidarının bu konuda etkili bir siyaset izleyemediğini, nitekim bahse konu açıklama sonrasında ABD’nin çeşitli eyaletlerinde Ermeni tezlerini destekleyen çeşitli düzenlemelere gidildiğini endişeyle görüyoruz.
“İktidarımızın suskunluğu ve tepkisizliği...”
Ülkemiz iktidarına sorumluluklarını ve söz konusu taahhütlerini tekrar hatırlatmak istiyoruz. Türkiye’nin 24 Nisan 2021 tarihinden bugüne hangi karşı adımları attığını Milletimiz bilmek istemektedir. Zira iktidarımızın suskunluğu ve tepkisizliği Ermeni çevrelerinin ve destekçilerinin ülkemize yönelik siyasetlerine cesaret vermekte ve yeni yıkıcı adımlar atmalarını teşvik etmektedir.
Türk Milletinin tarih önünde alnı açık, yüzü aktır ve geçmişten bugüne saklayacağı, üstünü örteceği veya hesabını veremeyeceği hiçbir konu yoktur. Geçmişleriyle asıl hesaplaşmaları gerekenler ise esasen Türk tarihine ve milletine bu tür ithamları yöneltmeye çalışanlardır. Bu güçler günün birinde insanlık önünde hesap vermekten hiçbir şekilde kaçamayacaklardır.
Bu anlayışımızla ABD Başkanı Trump’ın, bütün seleflerinin ve diğer Batılı liderlerin 24 Nisan açıklamalarını reddettiğimizi ve bu dönemde dış güçlerin desteğiyle işbirlikçi çetelerce katledilen Türk Milletinin aziz evlatlarının asla unutulmayacağını bir kez daha bütün dünyaya ilan ediyoruz."