Gündem

Özgür Özel'den Erdoğan'a: Dünya Siyaset Tarihinin En Utanç Verici Şantajı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, 6 Şubat 2023'te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin birinci yıl dönümünde Hatay'da Kırıkhan'da depremden hasar gören ve İBB iştiraki KİPTAŞ tarafından yeniden inşa edilen Endüstri Meslek Lisesi Temel Atma Töreni'ne katıldı.

Törende konuşan Özel, "Merkezi yönetimle, yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez" diyen Erdoğan'a, "Dünya siyasi tarihinin en utanç verici şantajını milletimizin yüreğine, vicdanına havale ediyorum" sözleriyle yanıt verdi.

'DEPREMDEKİ KAYIPLAR SİYASİ VE POLİTİKTİR'

Özel, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

6 Şubat Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihinde yaşanmış en büyük acılardan biri. 50 bin 783 canımızı kaybettik. 1 yıl önce haberi aldığımızda buraya koşup geldiğimiz gibi bugün de buradayız.

27. dönem görev alan 130 milletvekilimize gönderdiğimiz ilk mesaj 'deprem bölgesine gidin' oldu. Bütün vekillerimize burada verdikleri emekler için teşekkür ederim. 28. dönem vekillerimizin tamamı yine deprem bölgesinde. 81 ilde CHP örgütleri saygı duruşunda bulundu. İlk günden itibaren bu meseleyi siyasetin gündemi içine alarak onu istismar etmekten geri durduk. Elbette depremdeki can kayıpları siyasi ve politiktir.

'99 DEPREMİNDE EN ACIMASIZ ELEŞTİRİLERİ YAPARAK İKTİDARA GELDİLER'

Siyaset öncelik belirleme işidir. Siz önceliğinizi bir kentin rantını aktarmaktan yana mı kullanıyorsunuz yoksa o kenti afetlere dirençli hale getirmek için mi kullanıyorsunuz? Ama gündelik siyaset içinde canlarımız enkaz altındayken halen her yerde bir umut arama kurtarma çalışmaları sürüyorken bunu sıcak siyasetin bir parçası yapmadık. Ancak depremin 2 gün sonrasından Cumhurbaşkanı, "Kimse merak etmesin deprem konutu ihtiyacı 600 binin üzerinde hepsini 1 yılda içinde teslim edeceğiz" diyerek hem devlet gücü bir partinin çıkarlarına tahvil etmeye hem devletin gücünü olduğunda farklı göstererek niyetinin ne olduğunu gösterdi. O gün ülkeyi nasıl bir iktidar yönetiyordu? 21 yıldır yönetiyordu, mecliste çoğunluğu vardı, kadrolaşmalarını tamamlamışlardı, 1999'da yaşanan büyük depreme karşı en acımasız eleştiriler depremin 3. günü hala çadır yok diyerek, o depremin müsebbibini iktidar gibi göstererek iktidara gelmişlerdi.

'ELLERİNDE İNANILMAZ KAYNAK VARDI'

Cumhuriyet tarihinde toplanan tüm vergilerin 3 katını toplamışlardı. ÖTV ile 40 milyar dolarlık deprem vergisi toplamışlardı. 21 yıldır iktidardaydılar ve ellerinde inanılmaz bir kaynak vardı. Gömleğin ilk düğmesini yanlış ilikleyerek başladılar. Dirençli kentler yerine kaynağı bambaşka yere harcadılar ve 8 kez imar affı çıkardılar. 26 milyar lira ile övündüler ama onu bile deprem için harcamadıkları ortaya çıktı.

'KOORDİNASYONSUZLUK, PANİK VE YANLIŞ KARARLAR'

3 gün büyük bir koordinasyonsuzluk, panik ve yanlış kararların alındığı günlerdi. Bütün belediyeler yollara düştüler. İktidar yapamıyor da belediyeler mi yapıyor görüntüsü olmasın diye yapılabilecekler geciktirildi. İlk akla gelen Silahlı Kuvvetler dakikalar içinde alana çıkmaya hazır silahlı kuvvetler 3 gün yoktu. Sonradan öğrendik ki 'Çıkarması kolay, geri içeri sokması zor' diye düşünüyordu birileri. En kıymetli 72 saati bu ülkeden mahrum bırakan bir iktidarla karşı karşıyaydık.

'YÜZYILIN FELAKETİ FİLMİNİ ÇEKTİLER'

Çadır çadır diye insanlar perişandı, çadır yoktu ama Kızılay'ın çadır sattığını öğrendik. Herkes yardım beklerken depremzedelerin telefonuna bile İBAN attılar. Günü gelince dayanışma örgütlenirdi elbette ama çok küstahça bir iş yaşadık. Biz olguyla uğraşırken birileri algıyla uğraşıyordu. Depremin 4., 5. günü yüzyılın felaketi filmini çektiler bile.

650 bin konut vaat ettiler. 15 Mart gelince 319 binini 1 yılın sonunda vereceğim dedi. Bugün 1 yıl bitti, 18 bin 19 konut teslim edildi. Bugün verilen konuta sayısı toplam ihtiyacın yüzde 2.7'si. 100 depremzededen 95'i ya konteynerde ya çadırda.

'ERDOĞAN'I MİLLETİMİZİN YÜREĞİNE HAVALE EDİYORUM'

Naaşlarına kavuşamamış depremzedeler var. Bir yandan da Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde Hatay'da sarf ettiği sözler üzerinden aslında hepimizin bildiği ama belki bir çocuk 'kral çıplak' der de görünür derken kralın çırılçıplak karşımıza çıkıp kendini ifşa ettiği o manzara. Diyor ki kral, "Merkezi yönetimle, benim sarayımla yerel yönetim uyum içinde olmazsa hizmet gelmez", sonra bakıyor Hataylıların gözünün içine, "Geldi mi? Gelmedi. Mahzun kaldınız işte" diyor. "Bana oy vermediğiniz için size hizmet etmedim, vermezseniz yine hizmet etmeyeceğim" diyor. Dünya siyaset tarihinin en utanç verici şantajını milletimizin yüreğine havale ediyorum.