CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında hükümetin tarım ve hayvancılık politikalarını eleştirdi. Ulusal Kırmızı Et Konseyi'nin (UKON) et fiyatlarında artışa gidileceği açıklamasını hatırlatan Gürer, "Doğal olarak gelir dengesi hesaplandığında özellikle emekli, asgari ücretli, sabit gelirli et ve süt mamul ürünlerine ulaşmada sıkıntılar yaşıyordu. Bu son fiyat artışıyla da mağduriyetleri daha da artacak" dedi.

Mansur Yavaş: Belediyenin Soyulmadan Yönetilebileceğini İspat Edeceğim Mansur Yavaş: Belediyenin Soyulmadan Yönetilebileceğini İspat Edeceğim

Gürer, et fiyatlarının girdi maliyetlerindeki artış nedeniyle sürekli yükseldiğini söyledi. Gürer, girdi fiyatlarındaki artışın devam etmesi durumunda bu yükselişin süreceğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"Mera hayvancılığı ülkemizde bitti. 12 ay hayvan kapalı olarak beslenmek durumunda. Üreticiler, 12 ay boyunca her gün bir hayvana en az 10-12 kilo arasında yem vermek zorunda. Bu da doğal bir maliyet artışı demek. Bu işi yapanlar, cumartesi-pazar demeden çalışıyor, bayramı-tatili demeden çalışıyor. Bunlar para kazanmadıkları takdirde süt inekleri dahil hayvanlarını kesime gönderiyor. Süt ineğinin ve gebe ineğin kesime gitmesi en 3 tane yavrunun doğumunun da ortadan kalkması demektir. Hayvancılıkta bir planlama, öngörü ve sürdürülebilirlik olmazsa ithal hayvanla bu sorun çözülmez, fiyatlar artmaya devam eder."

Gürer, emeklilerin ve dar gelirlilerin ucuz et kuyruğuna girdiğini, ancak piyasaya sürülen etin yeterli olmadığını söyleyerek, kamunun bu soruna çare bulmasını istedi. Gürer, 2025 yılı bütçesinde tarıma ayrılan tutarları sıralayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu yıl için verilecek tarımsal destek 135 milyar lira olarak açıklandı. Geçen yıl bu rakam 91 milyar liraydı. Ancak bu artış verilmesi gereken desteği ifade etmiyor. Çünkü yasal olarak milli gelirin yüzde 1'inin tarımsal destek olarak verilmesi gerekir. Bu yılki milli gelirin yüzde 1'i 615 milyar lira ediyor. Geçen yılki milli gelirin yüzde 1'i ise 411 milyar liraydı. Son iki yılda çiftçiye ve besiciye verilmesi gereken yaklaşık 800 milyar liralık tarımsal destek verilmedi. Dolayısıyla çiftçilik ve besicilik yapan vatandaşlarımıza yeterli destek verilmiyor. Bu yıl çiftçi için tam kara bir yıl oldu. Beklenen fiyatlar oluşmadığı için çiftçinin ürettiği ürünler tarlasında kaldı. Bu da milli servet ve milli kayıptır."