Eğitim

Öğretmenlerden MEB Önünde Eylem Yaparak İsyan Etti: Bugün Biz Sevinmeliydik!

Atanamayan öğretmenler MEB önünde oturma eylemi yaparak isyan etti. Bir öğretmen, "Sıralamam bin 953'e kaydı ve ben bu şekilde atanamıyorum. Bugün biz sevinmeliydik, ailelerimizle sevinç gözyaşı dökmeliydik ama şu an atanamıyorum. Ben bebeğimle 10 saatlik yoldan geldim. Biz bunu hak etmedik" derken, CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş da ek atama yapılmasını talep etti.

Türkiye gündemine sık sık gelen ancak mağduriyetlerine bir türlü çözüm bulunmayan atanamayan öğretmenler, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde oturma eylemi yaptı. “Derecelerin elendiği mülakat gibi mülakat", ''Mülakat gibi mülakat dediler, öğretmen kıyımı yaptılar” dövizleri taşıyan öğretmenler, bakanlık önünde "Atama hakkımız söke söke alırız", "Mücadele dersini öğretmenler veriyor", “Algı değil, hakikat adaletsiz mülakat" sloganları attı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, DEVA Partisi Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen ve Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan da eyleme katıldı.

'BİZ BUNU HAK ETMEDİK'

Bebeğiyle eyleme giden atanamamış bir öğretmen, “14 Kasımda ben elendiğimi, sıralama olarak gerilediğimi öğrendim. Normalde alanımda 57 bin kişi içinde bin 367'inci oldum. Sıralamam bin 953'e kaydı ve ben bu şekilde atanamıyorum. Bugün biz sevinmeliydik, ailelerimizle sevinç gözyaşı dökmeliydik ama şu an atanamıyorum. Ben bebeğimle 10 saatlik yoldan geldim. Biz bunu hak etmedik” ifadeleriyle tepki gösterdi.

'BİNLERCE ÖĞRETMEN MAĞDUR'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Özçağdaş, konuşmasında şunları söyledi:

"Aylardır yaşanan mülakat tartışmalarının son aşamasındayız. Yüzlerce öğretmen var burada. Öğretmenlere ek olarak bebekler, anne-babalar var. Onlara destek vermek isteyen, başka illerden gelen dedeler var. Mülakatlar, iller arasındaki dengesizlikler nedeniyle büyük haksızlık üretti. Bazı mülakat grupları kendi hemşerilerine biraz daha yüksek puanlar verdiler. Bazı mülakat grupları sadece puanları yuvarladılar ve ortada binlerce mağdur öğretmen kaldı. Bu öğretmenlerin her birisinin bir öyküsü var.

'Mülakat yapmayacağız' diyerek yola çıkanlar, öğretmenlere söz verenler. Ardından 'mülakat gibi mülakat yapacağız' diyenler ne ilk sözlerinde durdular ne de mülakatları mülakat gibi yaptılar. 45 dakikalık mülakatlarda çoğu zamanı bile tutturamayan, hızla görüşülen ve öğretmenler arasında büyük adaletsizlikler olan bir sonuç oluştu.

'SADECE BİR KİŞİ OLSA NE OLUR?'

Hamileyken bir yandan hazırlanan öğretmenler, küçücük çocukları yanlarındayken hem onlara bakan hem çalışan öğretmenler, eşleri çalışsın diye evin bütün yükünü üzerine alan eşler... Bunların her birisinin insan öyküsü var. Milli Eğitim Bakanı diyor ki, 'Sadece 1100 kişi.' Bir kere rakam doğru değil, MEB’den çelişkili rakamlar geliyor. Sadece 1 olsa ne olur? 1100 olmasın, 1 kişi olsun; yanımdaki Mervenur öğretmenin hayatı değişmeyecek mi?

'MÜLAKATLAR HAKSIZLIK ÜRETTİ'

Günün sonunda bu mülakatlar çok açık bir iller ve komisyonlar arası haksızlık üretti. Bunun çözümü belli. Bu 20 bin kontenjanın içerisinde yer alan KPSS ile bu hakka kavuşmuş ama mülakat nedeniyle dışarıda kalmış kaç öğretmen varsa bütçe kanununa tek bir madde ekleriz, KPSS puanıyla hak eden ama mülakat nedeniyle mağdur olanların sayısı kaç ise o kadar ek kontenjan yaratırız ve sadece KPSS puanıyla alırız ve Türkiye bu zulümden, bu haksızlıktan kurtulur. Bunu yapmak mümkün.

Hiçbir şeyi umursamayan Milli Eğitim Bakanı'na sesleniyorum, bir bürokratınızı ya da Bakan Yardımcınızı gönderin. Türkiye'nin dört bir yanından öğretmenlerle saatlerdir buradayız. Kendi aralarında para toplayarak geldi bu öğretmenler, yok böyle bir kaynakları. Bu derece vurdumduymaz, bu derece zalim olunmaz. Bir iktidar bu genç nüfusa bu derece zulmetmez.

'BU ZULME ORTAK OLMAYIN SAYIN CUMHURBAŞKANI'

Sayın Cumhurbaşkanı, bu zulme ortak olmayın, durdurun bunu. Deyin ki, ‘Ben bu kadar ek kontenjan açılması talimatını verdim.’ AK Parti iktidarı dedi ki, ‘Emekli olan öğretmen kadar öğretmen alacağım.’ Geçen yıl emekli olan 23 bin 670 kişi var. 566 gündür atama yapılmadı. Alınan kontenjan 20 bin, dolayısıyla sözlerinde dursalar 3 bin 670 kişiyi almaları gerekiyor zaten. İhtiyaç da var kaynak da var bunu çözebilecek yöntem de var."

'BİN 250 KİŞİLİK KADRO AÇILSIN'

DEVA Partisi Mersin Milletvekili Ekmen ise şöyle konuştu:

"Bugün öğretmen değil, öğretmen adayı olmanız Türkiye'deki yanlış eğitim politikalarının ve faizciye ödenen paralar nedeniyle çökmüş ekonomik sistemin bir sonucudur. Keşke sizi burada, kaldırım üstlerinde değil, okullarda çocuklarınıza ders verirken ziyaret etmiş olsaydık. İnanıyoruz bir gün bu ziyareti de yapabileceğiz.

Mülakat sistemine tamamen karşıyız ve sayın Cumhurbaşkanı'na vermiş olduğu sözü hatırlatıyoruz, Sayın Milli Eğitim Bakanı'ndan sayın Cumhurbaşkanı'nın sözünü yere düşürmemesini talep ediyoruz. Nasıl ki 'Nas politikası'ndan faiz politikasına dönüldü, bugün Mehmet Şimşek doğru bildiğini yapıyor; sayın Yusuf Tekin de doğru bildiğini yapsın. Burada toplanan arkadaşların büyük çoğunluğu sınavdan yeterli puan aldığı halde mülakatta sırası değiştirilen kişiler, yani siz katmerli olarak mağdur edildiniz. Mülakatı kaldırın ama mülakatı kaldırmak başka bir prosedür fakat bugün itibarıyla mülakatta başarılı olduğu halde sırası değiştiği için kontenjana dahil olmayan bu arkadaşların mağduriyetini sona erdirmek çok kolay. Milli Eğitim ve Maliye Bakanları anlaşıp, bin 250 kişilik kadro açsınlar ve bütçe kanununa bir madde ekleyerek sizin de atanmanızı sağlasınlar."