"Mülakat değerlendirmelerinde mağduriyet yaşadıkları gerekçesiyle" Türkiye’nin birçok ilinden Ankara'ya gelerek adalet ve hak arayışını sürdüren öğretmen adaylarının, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önündeki nöbetleri 163'üncü gününde sürüyor.
Polis barikatı içerisinde oturma eylemi yapan öğretmen adaylarına polis müdahale etti. Bir öğretmen adayı da polis müdahalesi sırasında yaralandı. Öğretmen adayına müdahale, ilk yardım ekipleri tarafından yapıldı.
"Hakkımızı aradığımız için de polis şiddetine maruz kalıyoruz"
Polis müdahalesi esnasında yaralanan öğretmen adayı Sevgi Süle Anka Haber Ajansı'na konuştu. Süle, "Biz Yusuf Tekin'in açıklamasına güvenerek buraya geldik. Ama uygulanan zulme, polisin bana uyguladığı şiddete bakın. Ne için ben bu şiddeti gördüm. Neden kolum morardı. On dakikalık bir mülakatta bizi elediler. Mülakatlarım iyi geçmesine rağmen ben eleniyorum. Bu ülkenin derece yapmış öğretmenleri, on dakikalık bir mülakatta eleniyor. Hakkımızı aradığımız için de polis şiddetine maruz kalıyoruz. Biz bunu kabul etmiyoruz. Hakkımızdan da vaz geçmiyoruz. Bana erkek polisler bile müdahale etti, çember içine aldıklarında." ifadelerini kullandı.
"Hakkımızı kimden talep edeceğiz"
Mağdur öğretmen adaylarının sözcülüğünü yapan felsefe öğretmeni adayı Özkan Özdemir ise polis müdahalesine ilişkin, "İki polis memuru arkadaşımızı itip, araca ezdirecekti. Böyle bir şey var mı? Talimatı kimden alıyorsunuz, kimin aklı ile hareket ediyorsunuz. Kendisi söz veriyor. Görüşmeye yüzü yok. Riyakarın, yalancının teki. Müdahale etmek için bile bile alanı açtılar. Hakkımızı kimden talep edeceğiz. Kendi hukukumuzu kendimiz mi yaratalım. Alanı şiddet uygulamak için müsait hale getirdiler. Biz müzakere etmiştik, saat 17:00'ye kadar durup alanı terk edecektik. Biz bu onursuzlukla yaşayamıyoruz. 20 yıl ben boşuna mı emek verdim. Ben bunu kendime yediremiyorum." diye konuştu.
"Sonuna kadar mücadele edeceğim"
Mülakat mağduru bir başka öğretmen İkbal Çankaya ise "Gecemizi, gündüzümüze kattık. Benim babam inşaat işçisi. Sabah, akşam demeden çalıştı. Öğretmenlerin yeri burada betonlarda sürüklenmek mi? Öğretmenlerin yeri boğazlarına basılarak alandan çıkarılmak mı? Ben polis hanıma en son itiraz ettim. Ben şuan bu onursuzlukla, hak kaybıyla yaşayamıyorum. Gençliğimi masa başında çürüttüm. Bundan sonra emeklerimin heba edilmesine izin vermeyeceğim. Sonuna kadar mücadele edeceğim." dedi.
"Nerede adalet"
"Beş senedir bu mülakatlarda bir adaletsizlik olmuyordu, ta ki Yusuf Tekin gelene kadar" diyen bir başka mağdur öğretmen adayı ise "Ben 84,600 puanla Türk 250'ncisi iken geçen sene nitelikli bir öğretmen olarak atanıyorken, niye Yusuf Tekin'in zamanında atanamıyorum. Nerede adalet. Yusuf Tekin çıksın, kaç tane komisyonun yuvarlama yaptığını açıklasın. Beceriksiz komisyonlar, o kadar ciddiyetsiz mülakat yapmış ki daha toplama çıkarma yapam ciddiyetinden uzaklar. Üzerimizde tek, çift oyunu oynamışlar " sözleriyle sitem etti.
"Mahkemeye gidiyoruz. Sonuç yok"
Bir başka kadın öğretmen adayı da maruz kaldığı polis müdahalesini anlatırken, "Biz hakkımızı nerede arayacağız. Mahkemeye gidiyoruz. Sonuç yok. Belgeler gönderilmiyor. Bakan karşımıza çıkmıyor, Cumhurbaşkanı duymuyor. Milletvekilleri kimseyi görmüyor. Allah aşkına birisi çıksın, 'hakkınızı verelim' desin. Alanı bilerek genişlettiler halk görmesin diye. Bariyerlerle çevremizi ördüler, bize kuvvet uyguladılar. Benim ellerimi erkek polisler tutup çekti. Bunları kimse görmedi." ifadelerini kullandı.