Genel Sağlık Sigortası’na ilişkin düzenlemeleri de içeren Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Yapılan değişiklikle beraber ayakta tedavilerde katkı payı 10 kat artırılarak ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesi için katılım payı 20 liraya yükseltildi. SGK, sağlık hizmetlerindeki katılım payını, aile hekiminden sevk edilenler için yüzde 50 azaltmaya yetkili olacak. Cumhurbaşkanı söz konusu katkı payını 10 katına kadar yükseltmede yetkili olacak. Bu duruma tepki gösteren tabip odaları ve hekimler “Katılım payının bu derecede artırılması hastalar için çok ciddi bir yük. Ekonomik krizi insanların sırtına yüklemek büyük bir suç ve bu durumdan en çok yoksullar etkilenecek" dedi.
Yeni kanunla beraber aile hekimlerinden alınan bazı raporlar ücretli hale gelecek. Örneğin ehliyet raporu için başvurulması durumunda belli bir miktar ücret alınacak. Raporlar karşılığı toplanan ücretler döner sermayeye aktarılacak. Ayrıca düzenlemeye göre aile hekimleri mesai saatleri dışında ücret karşılığında hastalara bakabilecek.
CİDDİ BİR YÜK
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu Başkanı Dr. Emrah Kırımlı, “Katılım payının bu derecede artırılması hastalar için çok ciddi bir yük. Bizler raporlu ilaç yazdığımız zaman aynı ilacın farklı kutularına göre 40-50 TL gibi bir fark çıkıyor ve hastalar tekrar gelerek ‘Bu fark çok fazla’ diyerek reçetesini değiştirmek istiyor. İnsanlar birçok kez hastaneye muayene için başvuruyor ve bu hastalar için çok ciddi bir ekonomik yük. Böyle olunca sağlıktan tasarruf edilmeye çalışılacak ve alınması gereken sağlık hizmeti ertelenerek daha büyük bir sorun ortaya çıkaracak. Ekonomik krizi insanların sırtına yüklemek büyük bir suç ve bu durumdan en çok yoksullar etkilenecek. Toplumun dezavantajlı kesimleri sağlığa ulaşmakta zaten zorlanıyor ve daha fazla geri kalacaklar” dedi.
KUYRUKLAR OLUŞACAK
"Aile hekimleri sevk ettiğinde muayene ücretinin yüzde 50 indirimli olmasından dolayı aile hekimlerinin kapısında kuyruklar oluşacak" diyen Kırımlı, “Randevu bulamama krizi aile hekimlerinin sırtına yüklendi. Biz gelenlerin bir kısmına randevu verebileceğiz ancak bir kısmını sevk edemeyeceğiz. E peki aile hekimlerinin sevk edemediği kişilerin kabahati nedir en az iki katı para ödeyecekler. Bu durumun suçlusu olarak aile hekimleri görülecek ve şiddet ortamı artacak. Birinci basamağa para sokulması tamamen sistemi baltalayan bir durum. Sağlığın ticarileşmesinin başka bir boyutunu görüyoruz” diye konuştu.
SAĞLIĞIN TİCARİLEŞMESİ
CHP Bursa Milletvekili, Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala ise şu değerlendirmeyi yaptı: “Ayakta tedaviler için katılım payı 2 TL olarak belirlenmişti ancak bu katılım payı kişinin başvurusuna göre 10 kata kadar artırılabiliyor. Örneğin devlet hastanelerine başvurularda 3’le çarpılarak 6 TL olarak alınıyordu. Şimdi bu pay 20 TL oldu ve yetki kullanılarak bu rakam 200 TL’ye kadar çıkarılabilir. Örnek olarak bir kişi belli aralıklarla devlet hastanesine gitmek zorunda kaldığında 3’le çarpılarak hesaplanacağı için yalnızca kuruma başvuruda 60 TL ödemesi gerekecek. Bu da 20’den fazla başvuru olduğunda 1200 TL’yi bulacak. Bunun üzerine daha ilaç veya diğer tedaviler için verilecek ücretler eklenecek. En düşük emekli maaşı olan 14 bin TL maaş alan bir kişi sağlık hizmetine erişmesi önünde bir engel olacak."
∗∗∗
TEDAVİLER AKSAR
Katılım payının artırılmasının uzun bir şekilde tartışıldığını ve bu payın GSS fonu içinde yalnızca yüzde 0,47 olduğuna vurgu yapan Pala, “GSS fonuna katkısı çok sınırlı olan bir katılım payını artırmak hastaların devlet hastanelerine veya yataklı sağlık kuruluşlarına gitmesi yerine ASM’lere gitmesine yönlendirmek olarak anlatıyorlar. Burada bir özendirme yapıldığı iddia ediliyor. Katılım payı uzun yıllardır tartışılıyor ve dezavantajlı kesimler için sağlığa erişimde bir engel olduğu ortaya çıktı. Bu yapılan artış yeni bir engel olacak ve insanlar katılım payını ödememek için tedaviden geri duracak. ASM’lerde yapılan değişikler de raporların ücretleri hale gelmesi, aile hekimlerinin mesai dışı ücret karşılığında çalışacak olması sağlıkta dönüşüm programının sağlığı ticarileştirmesinin bir boyutu olarak yorumlanabilir” dedi.