Bizim Ankara Temsilcisi Seval Yıldırım, ABB Kültür ve Tabiat Dairesi Başkanı Bekir Ödemiş ve Saha Sorumlusu Mimar Sanem Yalım ile Ankara’nın yeniden canlandırılan tarihi mekanlarını konuştu.
MANSUR YAVAŞ’TAN ANKARA’YA ‘CUMHURİYET BAYRAMI’ HEDİYESİ
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yürüttüğü çalışmalarda sona gelindi. Ulus’ta yer alan ve hem 1. hem de 2. derece arkeolojik sit alanı olan bölgedeki Arkeopark ve Antik Roma Tiyatrosu kısa süre sonra restorasyonu tamamlanarak açılacak. Bugüne dek yapılan kazı çalışmalarında Roma Dönemi’ne ait çok sayıda eser bulunan alan, Başkent’in yeni kültürel mekanı olacak.
DÜNYADA TEK: IŞIK İZİ UÇAKTAN GÖRÜLECEK
29 Ekim’de açılması planlanan Ankara Antik Roma Tiyatrosu’nda yapılan restorasyonun dünyada tek olacak bir özelliği de var. Tiyatronun ışık izi, uçaktan görülebilecek. Dünyada tek olan bu özelik için gereken sistemler, yerli firmalar tarafından tasarlandı.
ABB Kültür ve Tabiat Dairesi Başkanlığı’nın yürüttüğü çalışmanın Saha Sorumlusu Mimar Sanem Yalım, devasa antik tiyatroya ilişkin çalışmaların son durumunu Bizim Ankara Temsilcisi Seval Yıldırım’a anlattı.
2000 YILLIK ESER AYAĞA KALKIYOR
“Bize emanet edilen iki bin yıllık kıymetli eseri aslına uygun olarak gelecek nesillere taşımak istiyoruz.” diyen Yalım, bu nedenle uluslararası düzeyde uzman bir teknik ekiple iş birliği içinde çalışıldığını belirtti.
RESTORASYON İÇİN 200 FARKLI YAYIN İNCELENDİ
Ulus’ta bulunan Ankara Roma Tiyatrosu restorasyon çalışmaları başlamadan önce yerli ve yabancı 200 farklı yayın incelendi. Prof. Dr. Musa Kadıoğlu’nun yayınladığı bilimsel çalışma baz alınarak restorasyonun yürütülmesi kararlaştırıldı.
Bu çalışmanın içinde hem kaveaya (basamak) ait orijinal taşların profilleri hem de kaveadaki kaya izlerinin görüntüleri, çizimleri bulunuyor. Bu nedenle Prof Dr. Kadıoğlu şu anda yapılan restorasyon çalışmalarında danışman olarak görev alıyor.
MISIR PİRAMİTLERİ KADAR GİZEMLİ
Saha Sorumlusu Mimar Sanem Yalım, Bizim Ankara’ya antik tiyatronun duvarlarının ilginç bir özelliğini anlattı.
“Ankara Roma Tiyatrosu’nda bulunan taşlar Mısır Piramitleri’nde olduğu gibi 2- 3 ton ağırlığında yöre taşıdır. Bu taşları bugünün teknolojisiyle Ankara’nın en büyük vinçleriyle ancak yerlerinden kaldırıp yerine koyabiliyoruz. İki bin sene önceki insanlar, o devirde bu taşları sahne arkası binasında sekiz ya da on bir metreye kadar örmüşler. Bunu nasıl yapmışlar? Mısır Piramitleri kadar gizemli...”
Bu devasa taşların erkekli dişili ‘kenet’ denilen kilit sistemiyle kilitlenmiş olduğunu da vurgulayan Sanem Yalım, antik yapıdaki statik çözümlerin de mühendislik bilimi açısından dikkat çekici olduğunu söyledi.
“ANTİK DÖNEMDE ANKARA’YA 5 BİN KİŞİLİK TİYATRO SALONU YAPMIŞLAR”
Antik dönemde 5 bin kişi kapasiteli olarak inşa edilen yapı, bugün bir bölümünün ana yol altında kalmış olması nedeniyle bin 500 kişilik olacak şekilde restore ediliyor. Ortasında bir orkestra çukuru bulunuyor. Kaveanın ilk üst sırası orijinalinde olduğu gibi yöre mermerinden yapıldı. Mermer bire bir o döneme ait olsun diye Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ndeki eserler araştırılarak bulundu.
RESTORASYON ‘VENEDİK TÜZÜĞÜ’NE GÖRE YAPILIYOR
29 Ekim’de açılması planlanan tiyatro ve Arkeopark’ta kullanılan teknikler Venedik Tüzüğü’ne uygun olarak seçiliyor. Yani yapılan çalışmalarda sadece yapının korunması değil, yapının çevresinin ve yaşanmışlıkların da korunması esas alınıyor. Kapsamlı bir kültürel canlandırma gerçekleştiriliyor. Kültürel miras yaşatılıyor.
BAŞKENT’İN YENİ SAHNESİ ANTİK ROMA TİYATROSU OLACAK
ABB Kültür ve Tabiat Dairesi Başkanı Bekir Ödemiş açılışı yapıldıktan sonra Antik Roma Tiyatrosu’nun kültür ve sanat etkinlikleri mekanı olarak kullanılacağı müjdesini de verdi.
“Tüm sanatsal ve kültürel etkinlikleri, Ankara ile özdeşleşmiş etkinlikleri mevsim koşullarına göre burada yapmayı planlıyoruz. Türkiye’nin kültür ve arkeolojik tarih turizmine hizmet vermesini ve bu hizmeti verirken elde edilecek ekonomik değeriyle burada yaşayan insanların sosyo-kültürel gelişimine katkı yapmasını amaçlıyoruz. Ankara Kalesi’nde de biz bunu yapıyoruz. El değiştirme, yer değiştirme yok. Hiçbir sosyal yapıyı yerinden etmiyoruz. Türkiye’de bunun kötü örnekleri çok fazla. Tepebaşı, Sulukule, Fikirtepe’de var. Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak biz burada kimseye dokunmuyoruz, özellikle ‘herkes yerinde kalsın’ diyoruz. Elde edilecek ekonomik değer, buranın çöküntü alanı olmasıyla birlikte yaşam kalitesi düşmüş olan kitleyi, yine buranın değeriyle birlikte ayağa kaldırsın istiyoruz. Mansur Yavaş’ın temel felsefesi bu. Bunu da çok değerli buluyorum. Çünkü bu bir yanıyla da sosyal projedir ve yeni Türkiye’nin ipuçları da buradan veriliyor. “
RESTORASYON SÜRECİ BELGESEL OLACAK
Tarihi dokuda yaptığı tüm çalışmaların video kaydını alan ABB, bu görüntülerle bir belgesel yapmayı planlıyor. Böylece çalışmaların gelecek kuşaklara aktarılması hedefleniyor.
ARKEOPARK’TA NELER VAR?
Arkeopark çalışmaları sırasında birçok yeni eser bulunduğunu belirten Bekir Ödemiş, bunlar arasında tiyatroya giden Roma Yolu, Roma Hamamı’nı besleyen su kanalının parçası, silo küpleri ve kilerler olduğunu söyledi. “Sarnıç ortaya çıktı, tonozlu kemerli bir yapımız var. Aslında Roma İmparatoru eyalet başkentliği bu tarihi keşiflerle Ankaramıza tekrar geri verildi.” dedi.
ANKARA VE ROMA KARDEŞ OLDU
Ankara ve Roma’nın kardeş şehir olduğu haberini de veren Ödemiş, belediye yetkilerinin Ankara’ya davet edildiğini ve kardeş şehir anlaşmasının imza töreninin de bu alanda yapılacağını açıkladı.
Bekir Ödemiş, Arkeopark’a ilişkin projenin ayrıntılarını da paylaştı:
“TİYATRO 20 DÖNÜMLÜK KÜLTÜR HAVZASI İÇİNDE OLACAK”
“Tiyatronun da olduğu 20 dönümlük kültür havzası gelen misafirler açısından sadece tiyatronun ve burada çevre düzenlemesi yapılmış bir gezilecek Arkeopark olmaktan öte bilimsel kazıların yapıldığı bir arkeolojik alan haline dönüşecek. Bu proje bittiğinde muhtemelen kazılar devam edecek -biz zaten devam etsin istiyoruz- buraya gelen misafirler de biblo gibi süslenmiş bir alan yerine, tarihe hala dokunulan, buram buram 2 bin yıl öncenin kokusunun hissedildiği arkeolojik alanı görsün istiyoruz. Çocukların arkeolojik eğitim alması için de alan yapılacak.
BİR YANI AUGUSTUS TAPINAĞI, DİĞER YANI HACI BAYRAM-I VELİ CAMİİ
Bakı terasları var, buradan baktığınız zaman Ankara’nın bu sefer de başka bir tarihi doku sizi karşılıyor sizi. Manevi önder dediğimiz Hacı Bayramı-ı Veli Hazretleri’nin hayatını sürdürdüğü ve Ankara Anadolu kültürü, ahilik kültürünün oluşturduğu havzayı görüyorsunuz. Cami ile birlikte, yanında Augustus Tapınağı... Kimse farkında değil ama dünyada korunması gereken 100 anıt içerisinde yer alan ‘yazıtlar kraliçesi Ankara Yazıtı’ diye bilinen Augustus’un hayatının, icraatlarının anlatıldığı bir tapınak Augustus Tapınağı... Ayrıca eski Ankara evleri dokusunu görebiliyorsunuz. Burada insanlar tiyatro ve Arkeoparkı gezerken bir taraftan da Hıdırlıktepe, İsmetpaşa, Atıf Bey, Hacı Bayram-ı Veli olmak üzere Ankara’nın tarihi dokusunu izleyebilecek.”