Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, 'Yozgat Demokrat Dernekler Federasyonu ve Bağlı Dernekler' buluşmasına katıldı.

Yavaş, şeffaf olmanın bir belediye başkanı olarak faydasını gördüğünü söyleyerek, "Ben Beypazarı Belediye Başkanıyken, 15 belediye meclis üyesi var. 11 tanesi kendi partimden, 4'ü muhalefetten. Hiçbir zorunluluğum olmamasına rağmen encümene muhalefetten 1 üye kattım, 'gelsin orada yapılan işleri görsün' diye. Ve o kadar çok faydasını gördüm ki, sadece kedi partinizden encümen aldığınız zaman dışarıda dedikodu dönüyor. Ne zaman ki belediye encümenleri muhalefetten üye aldı ne dedikodu kaldı ne bir şey kaldı. Çünkü eğer bilgi almak istiyorlarsa kendi parti üyelerine sordular. Dolayısıyla şeffaf olmanın konforunu yaşamış birisiyim. Şimdi de aynı şekilde önce parayı harcamadan 550 kuruluşa, 'İhtiyaçlarınız nedir? Önümüzdeki yıl bütçeyi sizin ihtiyaçlarınıza göre yapıyoruz' diyerek, başlıyoruz ve daha sonra da bütün belediye başkanlarının çekindiği, Sayıştay raporlarını internet sitemizde yayınlıyoruz" dedi. 

'TÜRKİYE'DE BİR NUMARAYIZ'

Yozgatlılara destekleri nedeniyle teşekkür eden Yavaş, "Ankara Büyükşehir Belediyesi yıllar sonra el değiştirdi. Ve kenti yıllarca yönetenler şunu söylediler; 'biz gidersek bu kent batar, bu kent yönetilemez.' Siz bize güvendiniz. İş başına geçtik. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin çalmadan da yönetilebileceğini, dürüst yönetilebileceğini, halkın ihtiyaçları doğrultusunda yönetilebileceğini gösterdiğimiz gibi o attıkları iftiraların tersine, elinde kapı kapı paket dağıtıp fotoğraf çektiren belediye başkanları gitti. Artık hiçbir şekilde reklam yapmadan hepimizin inancına uygun bir şekilde, alan elin veren eli görmediği bir şekilde ve insanca, görevimiz olarak gördüğümüz, asla 'kim nereye oy vermiş' diye bakmadan, destek isteyen herkesin hiçbir şeyini sorgulamadan yeni bir sisteme geçip Başkent kart üzerinden desteklere başladık ve şu anda Türkiye'de bir numarayız" ifadelerini kullandı. 

'VİCDANINIZI SORGULAMANIZ LAZIM'

Yavaş, belediye bütçesinin yüzde 12'sini ihtiyaç sahiplerine harcadıklarını belirterek, "Rakiplerimiz yüzde 4'ünü ayırmış. Onun da yüzde 1,5'ini harcıyorlar, yüzde 3,5'ini başka çılgın projelere harcıyorlar. İşte bir belediye başkanı kentinde yaşayan insanların sağlığını düşündüğü kadar geçimini de düşünmek zorunda. Eğer ben o ilçede 50 bin kişiye yardım ederken siz de 2 bin kişiye yardım ediyorsanız o zaman vicdanınızı, önceliklerinizi sorgulamanız lazım. Kentte bu kadar okulundan mahrum olan çocuk, kırtasiyeye, gıdaya ulaşamayan çocuk, evinde ısınamayan eşit bir şekilde okuyamayan çocuk varken siz fantezi projelerle halkın tertemiz parasını çöp projelere yatıramazsınız. Bizim önceliğimiz insandır. Bu desteğe ihtiyacı olan insanların, hiçbir şekilde incinmeden bu kentte insanca yaşaması gerekir" diye konuştu.