Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, belediye işçilerinin toplu sözleşme imza töreninde "Temmuz ayında yaptığımız iyileştirme o an için belki faydası oldu. Ama bu kadar enflasyon o paraları o kadar eritiyor ki. Yani biz bu zamları size uygulayıp da aradan 3-4 ay geçince elbette bu paraların da eriyeceğini biliyoruz. Ama merak etmeyin 31 Mart'tan sonra mecliste de çoğunluğu almak suretiyle inşallah tekrar yönetime geleceğiz ve artık bize adeta ayak bağı olan bu zihniyetten sizleri de Ankara'yı da kurtaracağız. Yapacağımız zam oranı şimdilik yüzde 70. Yüzde 70 zam yapıyoruz. Bunun da enflasyonist ortamda eriyeceğinden hiç şüphem yok ama biz yanınızda olacağız. Geçtiğimiz ocak ayında yüzde 45 zam, temmuz ayında yapılan ortalama yüzde 36 iyileştirme üzerine bugün yapılan yüzde 70 zam ile bir yılda yüzde 151 zam vermiş olduk. Yemek ücretleri 2 bin 860 liradan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile belirlenen tutarın en üst limiti olan aylık 4 bin 862 liraya da yükseltilmiştir. Yine yüzde 70 zam oranı ise tüm sosyal haklara uygulanmıştır" dedi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, büyükşehir belediyesinde çalışan işçiler için Atatürk Spor Salonu’nda yapılan toplu sözleşme imza törenine katıldı. İşçilerin maaşlarında ve tüm sosyal haklarında yüzde 70 artış yapıldığını açıklayan Yavaş, bu artışla birlikte geçtiğimiz yıl ocak ayından bu yana maaşlarda yüzde 151 oranında artış sağlandığını bildirdi.

Yavaş konuşmasında şunları söyledi:

"HİÇBİR PERSONELİMİZİ SİYASİ NEDENLERLE İŞTEN ÇIKARMADIK"

"Göreve gelmeden önce 2019 yılı seçim çalışmaları sırasında 'personelin 30 binini birden işten çıkaracaklar, maaş bile ödeyemezler' gibi iftiralarla seçim kampanyası yürütenler vardı. Biz hiçbir personelimizi siyasi nedenlerle işten çıkarmadık. Ekmeğini emeğiyle kazanan herkesin yanında olduk. Maaşlarını bir gün bile geciktirmedik. Hatta işi daha da ileriye götürüp tertemiz çalışanlarımıza, 'Su sayaçlarını PKK'lılar okuyacak, faturaları DHKP-C'liler getirecek' demişlerdi. Bugün tüm Türkiye şahittir ki sayaçları okuyan da faturayı getiren de Ankara'nın tertemiz vatansever evlatlarıdır.

"25 YILDIR SÜREN AŞIRI KADROLAŞMAYI SADELEŞTİRİRKEN İŞ BARIŞINI DA SAĞLAYARAK EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET ANLAYIŞINI GETİRDİK"

Eskiden kişiye özel oluşturulan aynı işi yapıp farklı ücretler tanımlanan 1970 unvanı, yani torpilli 1970 farklı maaşı da ortadan kaldırdık 38 kadroya indirdik ve eşitledik. 25 yıldır süren aşırı kadrolaşmayı sadeleştirirken iş barışını da sağlayarak eşit işe eşit ücret anlayışını getirdik. Bunun ardından yetkili sendikalarımız ile varılan anlaşmayla öncelikle maaş ve sosyal hakları düzenledik. Eskiden sendikalarla toplu iş sözleşmeleri adeta söz konusu değildi. Dönemimizde eşitlik ve adalet tesis edildi, çalışma barışı sağlandı. Eski dönemde belediye şirketlerimiz ile imzalanan sözleşmelerde bayram ikramiyelerinde de farklı uygulamalar mevcuttu. Kimi personel için ikramiye dahi yokken; kimine 13, kimine 26 yevmiye veriliyordu. Biz ise bayram ikramiyesini her bir mesai arkadaşımız için eşitleyerek yıllık 48 yevmiyeye çıkarttık.

"EYT'LİLERİN TÜM TAZMİNATLARINI ÖDEDİK. BU DURUMU BİLMELERİNE RAĞMEN KREDİ TALEBİNİ ORADA BEKLETİYORLAR"

Sayın Cumhurbaşkanı geçen yıl EYT'lileri asla emekli etmeyeceğini söylemişti. Seçim kaybı olsa dahi EYT'yi çıkarmayacağım demişti. Ancak seçim yaklaşırken kanunlaştırıldı ve 6 bin 800 civarında EYT'limiz var. Bunların kıdem tazminatları söz konusu oldu. Şu ana kadar 2 milyar liraya yakın ödeme yapmak durumunda kaldık. Halbuki 2022 yılının sonunda bütçemizi hazırlarken EYT'lilere ayrılmış 1 kuruş dahi yoktu. 6 Şubat depreminden dolayı da 600 milyon liranın üzerinde harcama yaptık. O da 2023 bütçesinde yoktu. Belediye Meclisi'nde tüm ilçe belediye başkanları aynı durumla karşı karşıya kaldıkları için kredi çektiler ve ödemeye çalıştılar. Ancak Belediye Meclisi'ne gelince bu durumu bilmelerine rağmen ilave kredi talebinde bulunduk. Bir yandan 8 aydır bekletiyorlar, bir yandan da 'EYT'lilerin kıdem tazminatlarını niye geç ödüyorsunuz' diyorlar. İstiyorlar ki işçiyle karşı karşıya kalalım. Buna rağmen EYT'lilerin tüm tazminatlarını ödedik. Bu durumu bilmelerine rağmen kredi talebini orada bekletiyorlar. Halbuki ben kendilerine söyledim. Temmuz ayından sonra her şeyin maliyeti arttı. Bu arada bu ek maliyetler bindi, dolayısıyla bu 4 milyar krediye izin verirseniz, temmuz ayında yaptığımız zammı da çok daha fazla olarak işçilerimize vereceğiz demiştik. Vız geldi, tırıs gitti, dinlemediler. Beklediler ki işçilerle büyükşehir yönetimi karşı karşıya gelsin. O talep hala bekliyor.

"YÜZDE 70 ZAMMIN DA ENFLASYONİST ORTAMDA ERİYECEĞİNDEN HİÇ ŞÜPHEM YOK AMA BİZ YANINIZDA OLACAĞIZ"

Temmuz ayında yaptığımız iyileştirme o an için belki faydası oldu. Ama bu kadar enflasyon o paraları o kadar eritiyor ki. Yani biz bu zamları size uygulayıp da aradan 3-4 ay geçince elbette bu paraların da eriyeceğini biliyoruz. Ama merak etmeyin 31 Mart'tan sonra mecliste de çoğunluğu almak suretiyle inşallah tekrar yönetime geleceğiz ve artık bize adeta ayak bağı olan bu zihniyetten sizleri de Ankara'yı da kurtaracağız. Yapacağımız zam oranı şimdilik yüzde 70. Yüzde 70 zam yapıyoruz. Bunun da enflasyonist ortamda eriyeceğinden hiç şüphem yok ama biz yanınızda olacağız. Geçtiğimiz ocak ayında yüzde 45 zam, temmuz ayında yapılan ortalama yüzde 36 iyileştirme üzerine bugün yapılan yüzde 70 zam ile bir yılda yüzde 151 zam vermiş olduk. Yemek ücretleri 2 bin 860 liradan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile belirlenen tutarın en üst limiti olan aylık 4 bin 862 liraya da yükseltilmiştir. Yine yüzde 70 zam oranı ise tüm sosyal haklara uygulanmıştır" dedi.