Ankara

Mansur Yavaş: Ülkeyi Gerçek Gündemine Çekmek İstiyorum

ABB Başkanı Mansur Yavaş, Ankara'da basın toplantısı düzenledi. Yavaş, "5 yıl boyunca aday kim olacak diye tartıştılar. Şimdi de bilerek tartıştıklarını düşünüyorum. Önceliğimiz ekonomidir ve eğer iktidarı değiştirmek istiyorsanız ilk yapılacak şey bu yoksul insanlara, sahip çıkmaktan yol gider iktidarı değiştirmek. Ülkeyi gerçek gündemine çekmek istiyorum" dedi.

Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş şunları dile getirdi:

"Annemin parası yok, beni hastaneye götürmeyin" çığlığı. Bu çığlık bugün Türkiye'nin her yerinde var. Dolayısıyla Türkiye'nin gerçek gündemi budur: Açlık ve yoksulluk. Bu soğukta titreyen insanlar, aç gezen insanlar, bunların derdine çare aranması.

Eğer bugünkü iktidar bunların derdine çare olamıyorsa, çare olarak Cumhuriyet Halk Partili bütün belediyeler sosyal devlet anlayışıyla önceliğini bu tarafa vermelidir. Hepimizin içini sızlatan bu sözler aslında sadece bir çocuğun değil, hayatın yükünü omuzlarında taşıyan binlerce insanın sessiz çığlığıydı.

Bizim hayalimiz çocukların parayı, imkânsızlığı, çaresizliği değil, umutla, neşeyle, güvenle büyüdüğü bir ülkedir. İktidarlardan bunu beklerler. Her yetişen genç güzel bir hayat, güzel bir araba, güzel bir telefon, güzel bir ev istemez mi? İ

stemek Türkiye'nin bütün coğrafyasındaki gençlerin hakkı değil mi? Ama bugün baktığımız zaman bazı gençlerin daha eşit olduğu, hayata maalesef, maalesef diyorum çok daha şanslı olarak başladıkları ama bir, bir büyük bir çoğunluğun da şanssız olarak başladığı bir dönemdeyiz. Biz halkın yanında olan bir belediye olarak bu şehirde hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi için, hiçbir annenin ve babanın kendini çaresiz hissetmemesi için var gücümüzle çalışıyoruz.

Bugün de, yarın da her zaman çalışacağız. Peki neler yapıyoruz?

Biz seçimden önce söz vermiştik. Bir kart çıkaracağız. Bu karta para yükleyeceğiz. Evin annesi, babası ne istiyorsa gidecek, ihtiyacını esnaftan satın alacak. Eskiden bir kişiden satın alınıyordu yüklü şekilde. Şimdi öyle olmuyor. 180.000'in üzerindeki esnaf bundan yararlanıyor. Onlar da ayakta kalıyor. Dolayısıyla Başkent kart sayısı bugün 500.000'i geçti. İstiyoruz ki bu 500.000'i 5.000.000 Ankaralı kullansın. Çünkü hangisi, bunlar sosyal kart değil. Harcadığınız zaman aynı zamanda bunlardan artan komisyonlar belediyeye geri geliyor. Onlar da sosyal hizmetlerde kullanılıyor.

Toplamda 341.496.000 dolar, yani 10-12 milyara yakın bugüne kadar destek yapmış bulunuyoruz. Şeffaf belediyecilik örneği göstermek suretiyle web sayfamızdan aşağıdaki linki tıkladığınızda ya da kare koduyla girdiğinizde Ankara'da hangi mahallede kime ne kadar destek verildiği evet, girip gösteriyoruz. Bunu görebiliyorsunuz. Dolayısıyla burada gördüğünüz gibi hiçbir ilçe ayrılmıyor. Çünkü bizim için önemli olan desteğe ihtiyacı olması.

Bunlara hangi ilçede kaç kişiye ne kadar destek verildiği ve para olarak da ne kadar destek verildiği oradan günlük olarak takip edebilirsiniz. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin web sayfasında bu düzenli olarak güncelleniyor

Şimdi, bu da Türkiye'de bir ilk. Emeklilere biliyorsunuz 7500 lira ve daha sonra 10.000 liraya çıkarılmıştı. O zaman başlattık biz bunu. Yaş almış emeklilerimizin birçoğunun ikinci işte çalışma imkanı yok. Ev kira, ne yapacaklar? burada görmeye başkanım Emekliler normalde çoluğuna çocuğuna hediye almak ister torunlarına. Bırakın torunlarına hediye almayı, evde yaşaması için gerekli olan ihtiyaçlarını karşılayamıyor ve hemen bir kampanya yaptık ve bu kampanya sayesinde şu anda 63.800 tane emekliye bugüne kadar 875 milyon lira destek çıktık. Azdır, çoktur ama en azından iktidarın verdiğinden, onun verdiği orandan daha fazla miktarları şu anda veriyoruz.

Ayrıca 3 yıldır kışın 3'er ay onlar da doğalgaz alıyor ve en azından onları da evde üşütmüyoruz. Kimseye de muhtaç bırakmıyoruz. Şimdi sonuç itibariyle 14.000 civarında maaş alıyorlar. Bugüne bekletmemesinin, bu basın toplantısının sebeplerinden birisi acaba mecliste biliyorsunuz geçen hafta bunun kanunu çıktı.

Acaba vicdanları sızlar, biraz daha artırabilirler mi diye bekledik ama maalesef olmadı. O yetmedi. Ayrıca 3 milyon 232.327 haneye asgari ücretli veya emeklilerden ihtiyacı olanlara bakanlık 850 lira, 1250 lira arasında destek ödemesi yapıyordu. Bitti. Uzatmadılar ve dediler ki biz kesmedik, zaten dediler 2 yıllık bir bu destekti. Ben şimdi size soruyorum. Ekonomi mi düzeldi? Bu insanların, ihtiyacı olanların gelirleri mi arttı da siz bunu uzatmadınız veya yenisini yapmadınız? Yok. Veremiyorlar arkadaşlar. Ve veremedikleri gibi maalesef enflasyonu düşüreceğiz diye emeklilere, asgari ücretlilere, çalışanlara para vermiyorlar. Öncelikleri enflasyonu düşürmek için çok kazanandan çok vergi almak yerine yıllardır olduğu gibi yine yükü dar gelirlerin üzerine koydular. İşte biz bunu seyretmiyoruz.

Bir yönetici olarak bunu seyretmeyeceğiz. İnsanlarımızın evinde donmasına izin vermeyeceğiz. Açlıktan ölmesine izin vermeyeceğiz.

İktidarın bu beceriksizliğini seyretmeyeceğiz. Aslında birçok eleştiri de alıyoruz. Zaman zaman diyorlar ki siz bu destekleri verdiğiniz için iktidarın yaptıklarını görmüyorlar iddiası var. Ama vicdan ve merhamet sahibi bir yönetici bunu seyredemez. Elinin gelen bütün desteği verip önceliğini bu yönde yapması gerekiyor ve biz bu şekilde yapıyoruz ve Çalışma Bakanı diyor ki emeklilere verdiğimiz bu ücreti, bu konforu kalıcı hale getireceğiz. Yani o kadar kopmuşlar ki gündemden emeklilerin aldığı 14.600 lirayı, 14.469 lirayı büyük bir ücret sanıyorlar. Bununla emeklilerin iyi geçindiğini sanıyorlar ve bu rakamları siz de kalıcı hale getireceğiz diyorlar. Neyi gösteriyor? Sokağa inmiyorlar. Pazara gitmiyorlar. O feryatları duymuyorlar maalesef. Evet, yine burada gördüğünüz gibi Türkiye Aile Destek Programı Haziran ayında uzatmışlardı. 2024 yılı sonuna kadar uzattık son defa diyor ve orada bitiriyor. Dediğim gibi ekonomide düzelme olsa, bu insanların maaşları artırılsa belki makul ama maaşları azaldığı halde bu destek de ayrıca sonlandırılmıştır.

Öyle gündemler var ki, son birkaç aydır yargının adeta iktidarın bir sopası gibi hareket ettiğini görüyoruz ve televizyonlarda hep bunlar konuşuluyor. Haklı olarak da bunlar konuşuluyor ama belki iktidar zaten onlar konuşulsun diye bunu yapıyor. Bunlar konuşulmasın diye yapıyor. Yine Trump Gazze'ye el koyacağım dedi. Hiç televizyonlarda doğru dürüst tartışıldığını görüyor musunuz? Suriye olayının tartışıldığını görüyor musunuz? Veya Ege'deki depremler var. Bizi de muhtemelen etkileyecek sonuçları. Doğru dürüst bunların tartışıldığını görüyor musunuz? Ya tutuklananlar, haklarında dava açılanlar ya da aday kim olacak tartışmaları?

5 yıl boyunca aday kim olacak diye tartıştılar. Şimdi de ben bilerek tartıştıklarını düşünüyorum. Bilerek bu gündemleri yarattıklarını düşünüyorum ki bu konular konuşulmasın diye ama ben iddia ediyorum. Önceliğimiz budur, ekonomidir ve eğer iktidarı değiştirmek istiyorsanız ilk yapılacak şey bu yoksul insanlara, darda kalan insanlara hem belediyeler hem muhalefet partileri olarak sahip çıkmaktan yol giderek iktidarı değiştirmek.

Bugünkü iktidar emekliyi, asgari ücretliyi açlık sınırının altına mahkum etmiştir. Ülkenin kaynaklarını emeklilere değil, asgari ücretlilere, çalışanlara değil bir kısım sermayedarlarla paylaşmayı tercih etmiştir. Bir zamanlar sürekli yapılan şaşaalı simit hesapları uzun zamandır yapılmıyor, farkında mısınız? Çünkü artık emeklilerin, çalışan kesimin maaşlarıyla bu hesaplar tutmamaktadır. Yani çay, simit bile alamayacak bir fakirlik, fukaralık meydanlardadır. Bunları anlatıyorum, bilin. Bu memlekette herkese yetecek ekmek de var, su da var. Bizim memleketimiz çok verimli bir, bereketli bir memleket. Toprağı Türk insanına çok cömert burası.

Topraklar ekene, biçene hiçbir zaman ihanet etmedi. Ne ektiysek fazlasını verdi. Sizler bizi desteklediniz, hizmet etmemiz için seçtiniz. İktidarın ürettiği bu yoksulluğa onlar gibi bize ne diyemeyiz. Elimizde avucumuzda ne varsa hepsi alım gücü her gün düşen, aldığı maaş açlık sınırı altına gerilemiş asgari ücretlimizin ve emeklimizindir.

Ter dökerek, üreterek, alın teriyle çalışanlara, yıllarca bu memlekete hizmet etmiş emeklilere yapılan bu muamele, layık görülen bu maaş bu ülkeyi yönetenlerin ayıbıdır.

Bunlar ortadan kalkmadığı müddetçe cumhurbaşkanı olsanız ne yazar?

Hangi makam bunları telafi eder? Buradan sesleniyorum, biz yanınızdayız. Dar gelirlilerimizin, ihtiyaç sahiplerinin yanındayız. Koşullar ne olursa olsun yanlarında olmaya devam edeceğiz. Eksiklerimiz, noksanlarımız, elimizin uzanamadığı yerler mutlaka olacaktır ama bu günlerin de geçeceğini unutmayın. Sizi bu yoksulluğa mahkum edenleri lütfen unutmayın.

Üstelik bu destekleri iktidarın bizi sirkelediği halde yapıyoruz. Ocak ayında 2 milyar 100 milyon lira para kestiler. 2 gün gecikmeyle de olsa bu sosyal destekleri kredi çekip gene ödedik. Bizim için önemli olan aç kalmamalarıydı.

Bu günler inşallah çok çabuk geçer ve adil bir yönetime memleketimiz kavuşur ve artık yoksullukları, fakirlikleri, fukaralıkları değil inşallah güzel şeyleri konuşuruz. Umudunuzu hiç yitirmeyin. Güzel şeyleri mutlaka konuşacağız.

Değerli basın mensupları, bu bugünkü basın toplantımızı yapmamızın gerekçelerimizin en büyüğünü biraz önce de söyledim. Ülkeyi gerçek gündemine çekmek istiyorum.

Gücüm yettiği kadar ve Cumhuriyet Halk Partili bütün belediyeleri sosyal belediyecilik adına bu çalışmalara ortak olmaya, kendi belediyelerinde, il ve ilçelerinde bu insanlara destek olmaya çağırıyorum. Çünkü bugün yanlarında biz yoksak yarın yanlarında olmamamızın da hiçbir önemi kalmayacaktır. Dolayısıyla bizim gündemimiz belli. Biraz önce söylediğim gerekçelerle bu gündemin dışında hiçbir şeyin tartışılmasına izin vermememiz gerekiyor. Bu nedenle açlık ve geçinemediğini söyleyen milyonlar ve onların sesine ses olmak için elimizden ne geliyorsa onlar için kullanmak. Biliyorum siyasi gündeme ilişkin sorular ve yanıtını aradığınız konular var. Ancak bugün benim gündemim bu.

Sizin bana soracağınız siyasi bir soru işte halkın, bana göre en önemli gündeminin önüne geçecek. Bu konuda anlayışınıza sığınıyorum.