Gündem

Mansur Yavaş: Somut ve Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Adına Yeni Projeler Geliştireceğiz

Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı ve Tarihi Kentler Birliği (TKB) Başkanı Mansur Yavaş, "Tarihi Kentler Birliği olarak, üye belediyelerimizin güçlü bir altyapıya sahip olmalarını sağlamak, planlama süreçlerini desteklemek için rehberlik etmek bizim öncelikli görevlerimiz arasında yer alıyor. Tarihi Kentler Birliği olarak, somut ve somut olmayan kültürel mirasın korunması adına yeni projeler geliştireceğiz." dedi.

Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı ve Tarihi Kentler Birliği (TKB) Başkanı Mansur Yavaş, "Tarihi Kentler Birliği olarak, üye belediyelerimizin güçlü bir altyapıya sahip olmalarını sağlamak, planlama süreçlerini desteklemek için rehberlik etmek bizim öncelikli görevlerimiz arasında yer alıyor. Tarihi Kentler Birliği olarak, somut ve somut olmayan kültürel mirasın korunması adına yeni projeler geliştireceğiz. Bugün burada sadece tarihi yapılarımızı değil, aynı zamanda şehirlerimizin genel dokusunu koruma amacıyla atmamız gereken önemli adımları da değerlendireceğiz” dedi.

Tarihi Kentler Birliği Birlik Meclisi İkinci Olağan Toplantısı Muğla’nın Marmaris ilçesinde yapılıyor. Kültürel mirasın korunması ve sürdürülebilirliği gibi konuların ele alınacağı toplantıya ABB ve TKB Başkanı Mansur Yavaş başkanlık etti. Toplantıya CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek ve belediye başkanları da katıldı. Toplantı Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras ve Mansur Yavaş'ın açılış konuşmasıyla başladı.

Yavaş şöyle konuştu:

"Bugün burada, geçmişten bize miras kalan kadim kentlerimizin geleceğini hep birlikte şekillendirmek, bu mirası yaşatmak ve koruma sorumluluğumuzu bir kez daha pekiştirmek için toplanmış bulunuyoruz. 

Konuşmama birliğimizin kuruluş hikâyesinden bahsederek başlamak istiyorum. Tarihi Kentler Birliği’nin kökleri, 7-8 Ekim 1999 tarihinde Strazburg’da düzenlenen Avrupa Tarihi Kentler Birliği’nin kuruluş toplantısına uzanıyor. Bu toplantıya Türkiye, Bursa Büyükşehir Belediyesi aracılığıyla gözlemci üye olarak katılmıştı. Ve nihayet, 22 Temmuz 2000 tarihinde, 52 belediyenin bir araya gelmesiyle Bursa’da Tarihi Kentler Birliği’ni resmen kurduk. Bu tarihten itibaren Türkiye’de korumanın kaderi de değişti. Bu noktada kıymetli hocamız Prof. Dr. Metin Sözen’i anmadan geçemeyeceğim, buradan da kendisine saygılarımı iletiyorum. 1975 yılında Safranbolu’da başlayan koruma hareketi, onun sayesinde geniş bir vizyona kavuştu. ÇEKÜL Vakfı ve Tarihi Kentler Birliği, bu vizyonun birer yapı taşı oldu. Tarihi Kentler Birliği, kuruluşundan itibaren tarihi ve kültürel varlıklarımızın korunması konusunda öncü bir birlik olmuştur.

Geriye dönüp baktığımızda 441 proje için 15 milyona yakın bir tutarı hibe ettik. Arkada gördüğünüz bu öncesi sonrası görselleri Tarihi Kentler Birliği’nin fikriyle, vizyonuyla elinin değdiği projelerdir. 120 toplantı yaptık. 5 bin uzmana 363 eğitim semineriyle profesyonel destek sağladık ve yayımlanmış 6 araştırma raporu çıkardık. Yüzlerce katılımcının misafir edildiği Anadolu Buluşmalarını, alanında uzman misafirlerimizle Anadolu Seminerlerini ve 9 farklı kültür havzasında sürdürülen 'Kültür Öncelikli Bölgesel Yol Haritaları' gibi önemli programlarımızı hayata geçirdik. Bunun yanı sıra 24 yılda 9 yurt dışı ziyareti gerçekleştirdik.

"45 ilimizde birbirini tamamlayan beş rota ve online harita üzerinde hazırladığımız 172 nokta Millî Mücadele’nin izleri taşıyor"

Birliğimiz, üyeleriyle birlikte hareket ederek KUDEB’lerin kurulmasını, tarihi eserlerin onarımı için kaynak yaratılmasını ve yasal düzenlemelerle koruma bilincinin yaygınlaşmasını sağlamıştır. Bugün 49 belediyemizin çatısı altında KUDEB birimi bulunuyor. Tüm üye belediyelerimize çağrıda bulunmak istiyorum: Lütfen, birliğimizin destekleriyle kurulan KUDEB’lerinizi aktif hale getirin ve tarihi mirasımıza sahip çıkmaya devam edin.

Tarihi Kentler Birliği kurulurken, sadece bir kurum değil, bir aile gibi samimi ve dayanışma dolu bir yapı olmasını arzulamıştık. Tüm ideolojilerin dışarıda kaldığı, yalnızca ortak hedeflerin, dayanışmanın olduğu bir inançla yola çıkmıştık. Tek derdimiz ortak değerimiz olan tarihimize sahip çıkmaktı. Biliyorsunuz 8 Haziran’da bir seçim yaptık. O günden bu yana gerçekleştirdiğimiz tüm encümen toplantılarımızda Birliğimizin memleketimize daha da faydalı olmasına yönelik kararlar aldık.

Yürüttüğümüz bazı çalışmalardan sizlere bahsetmek istiyorum. Her bir köşesi birbirinden kıymetli memleketimizde hem gençlerimiz ve çocuklarımız için tarihimizi canlı tutmak hem de kültür turizmi yoluyla bölgelerimize katkı sağlamak amacıyla bazı rotalar çalışıyoruz. Bu rotaların ilkini de 'Millî Mücadele' için hazırladık. Birliğimizin çatısı altında tarihte örneği nadir görülen nitelikteki bu uzun ve destansı mücadeleyi, kaybolmaya yüz tutmuş anlatısıyla birlikte tespit ederek sizlere sunuyoruz. 45 ilimizde birbirini tamamlayan beş rota ve online harita üzerinde hazırladığımız 172 noktada yer alan bilgiler ve belgeler, Millî Mücadele’nin izlerini taşıyor.

"4 ilde, 8 ilçe ve 28 kurum ziyareti gerçekleştirdik; 34 belediye başkanıyla bir araya geldik"

Bu topraklarda verilen bir mücadele örneği hiç kuşkusuz 6 Şubat Depreminde de verildi. Bölgenin, bölge halkının yeniden ayağa kalkması, yaralarını sarması için bir olduk, elimizden ne geliyorsa yapmaya çalıştık. Tarihi Kentler Birliği olarak encümen üyelerimizle ilk saha gezimizi Hatay, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Adıyaman’da yaptık. Programımız kapsamında 4 ilde, 8 ilçe ve 28 kurum ziyareti gerçekleştirdik; 34 belediye başkanıyla bir araya geldik. Depremin ardından hayata geçirilen planlama ve projelendirme çalışmalarını yerinde değerlendirerek yetkililerle süreç hakkında istişarede bulunduk. Orada gördüğümüz tablo, şehirlerin ayağa kalkarken tarihi ve kültürel dokusunu koruyarak yapılması yönündeydi.

Saha gezilerimizden bahsetmişken şunu da özellikle eklemek isterim; Tarihi Kentler Birliği olarak üyelerimizle birlikte sadece ülkemizde değil, yurt dışında da tarihi kentlere yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Geçtiğimiz günlerde Paris’e gittik. Paris Büyükelçimiz Sayın Yusuf Demirel’i, Paris Belediye Başkanı Sayın Anne Hidalgo ve MEDEF International Başkanı Sayın Jean Lemierre’i ile ziyaret ettik. Ülkemizden UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girecek adaylar için görüşmelerde bulunduğumuz Türkiye’nin UNESCO Daimi Büyükelçisi Sayın Gülnur Aybet’i ziyaretimiz oldukça önemliydi. Kentlerimizin tarihi ve kültürel miras alanlarının yanı sıra, somut olmayan kültürel mirasını da koruyarak; geleneklerimizi ve bizi biz yapan değerleri geleceğe aktarıp, uluslararası düzeyde görünürlük sağlayabileceğimizi ve böylece hem turizmi hem de ekonomimizi canlandırabileceğimizi biliyoruz. İşte bu görüşmeler tüm üye kentlerimize yayılsın, farklı coğrafyalarda, farklı zamanlarda yaşanmışlıkları, geçmişin izlerini, bugün hala yaşayan tarihi ve kültürel mirası yerinde görerek örnek alalım, uluslararası işbirlikleri ve çalışmalar gerçekleştirelim diye geçmişte olduğu gibi her yıl mutlaka yapılacak uluslararası saha gezileri planlıyoruz. Yerelin öne çıkmasına, güçlenmesine olan inancımızdan kentsel, arkeolojik ve doğal değerleri yaşama katma adına belediyelerimizin yanındayız. Bugün burada da sonuçlarını açıklayacağımız 'Koruma ve Özendirme' Yarışmamız ile yerel yönetimlerimizde koruma bilincini geliştirerek, mirasımıza mümkün olduğunca hep birlikte sahip çıkmayı hedefliyoruz.

"Somut olmayan kültürel miras, sadece bir değer değil; aynı zamanda sosyal ve ekonomik kalkınmanın itici gücüdür"

Ülkemiz, zengin tarihi geçmişi ve pek çok medeniyetin izlerini barındırmasıyla yalnızca somut kültürel miras değil, aynı zamanda somut olmayan kültürel miras açısından da büyük bir hazineye sahip. UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi, bu değerlerin tespit edilmesi, kayıt altına alınması, tanıtılması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması sorumluluğunu bizlere yüklemektedir. Bu görev bilinciyle Tarihi Kentler Birliği olarak bizler de somut olmayan kültürel mirasın korunması ve yaşatılması için çalışmalarımızı başlattık. Geçtiğimiz günlerde sizlerden istediğimiz tescilli envanter bilgisiyle hedefimiz değerlerimizi kayıt altına alarak yaşatmak ve gelecek için daha şeffaf bir paylaşımı sağlamak. Somut olmayan kültürel mirasın korunması, aynı zamanda somut kültürel mirasın yaşatılmasını ve görünür kılınmasını destekleyen bir süreçtir. Bunun örneklerinden biri de 2000’li yılların başında hayata geçirmeye başladığımız Beypazarı Yeniden Projesi. Beypazarı gibi küçük bir ilçenin dönüşümünü sağlayan bu restorasyon ile bizler 2000 yılında yalnızca 17 yapıda gerçekleştirdiğimiz restorasyon çalışmaları 2008’de 550’ye, 2024 yılında ise 650’ye ulaştırdık. Somut olmayan kültürel miras, sadece bir değer değil; aynı zamanda sosyal ve ekonomik kalkınmanın itici gücüdür. Tarihi Kentler Birliği olarak, somut ve somut olmayan kültürel mirasın korunması adına yeni projeler geliştireceğiz. Bugün burada sadece tarihi yapılarımızı değil, aynı zamanda şehirlerimizin genel dokusunu koruma amacıyla atmamız gereken önemli adımları da değerlendireceğiz. Bu bağlamda, koruma amaçlı imar planlarının önemine de vurgu yapmak istiyorum.

"Bu birliğin çok daha ileriye gideceğine inancım tam"

Koruma amaçlı imar planları, tarihi dokuyu ve kültürel miras alanlarını koruma sürecinde en kritik araçlarımızdan biridir. Tarihi Kentler Birliği olarak, üye belediyelerimizin bu konuda güçlü bir altyapıya sahip olmalarını sağlamak, planlama süreçlerini desteklemek için rehberlik etmek bizim öncelikli görevlerimiz arasında yer alıyor. Bugün toplantımıza ev sahipliği yapan Muğla’nın kıymetli ilçesi ve Tarihi Kentler Birliği’nin encümeni olan Sayın Gonca Köksal Başkanımızın Belediye Başkanı olduğu Menteşe’nin de ülkemizdeki ilk koruma amaçlı imar planına sahip olduğunu sizlerle paylaşmak isterim. Kültürel Mirasın korunmasında bizden önce adım atan, vizyonuyla, bilgisiyle ve emeğiyle tarihi kentlerimizin korunmasında iz bırakan bir diğer kıymetli isim olan Oktay Ekinci’yi de buradan rahmet ve saygıyla anıyorum. Kendisi, tarihi kentlerin korunması konusundaki kararlılığı, mimari duyarlılığı ve topluma kazandırdığı farkındalık ile hepimiz için bir rehber oldu. Onun kentlerimizi korumak için gösterdiği çabayı sürdürmek, hepimizin görevi ve aynı zamanda ona olan vefa borcumuzdur. Sizlerin de katkıları ve destekleriyle, bu birliğin çok daha ileriye gideceğine inancım tam. Alacağımız kararların şehirlerimize, halkımıza ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Hep birlikte, geçmişimize sahip çıkarak geleceği inşa etmek için çalışmaya devam edeceğiz. Toplantımızın verimli ve başarılı geçmesini temenni ediyor, katılımınız için hepinize teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum."

Program ödül töreniyle devam etti. Ödül töreninin ardından toplantı basına kapatılarak divan toplantısına geçildi. Toplantı, “Mirasın Mimarisi: Geçmişi Geleceğe Taşıyan Yapılar” başlıklı sunumlar, şehir plancılarından mimarlara kadar pek çok uzmanın katkılarıyla devam edecek. Toplantıda tarihi yapıların sürdürülebilir restorasyonu konusunda sunumlar da yapılacak. “Koruma Amaçlı İmar Planları” ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu’ndan Dr. Azize Ökten’in tarihi kentler ve UNESCO fırsatları üzerine konuşması da toplantının diğer başlıkları arasında olacak. Toplantının ardından katılımcılar, Marmaris Kaleiçi’ni kapsayan bir geziye katılacak.