Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı (ABB) Mansur Yavaş, hükümetin belediyelerin kreşleri ve okulların temizliğini engellediğini, ancak okullardan asfalt, okul duvarının yapımı ve otobüs gibi talepler geldiğini belirterek “Nasıl kreşe karışıyorsanız, okulların temizliğini yapmamıza engel oluyorsanız bunu da ne adınıza yaptığınızı da anlamamız mümkün değil. O zaman bunları da istemeyin ama biz size rağmen bu hizmetleri yapmaya da devam edeceğiz. O çocuklar bizim çocuğumuz, sizin çocuğunuz partiliniz falan değil. Kimin çocuğu olursa olsun o çocukları tertemiz okullarda okutmak, siz yapamasanız da belediye başkanları olarak bizim el atmamız gereken konulardır" dedi.
Ankara'nın Yenimahalle ilçesinde Başak Cengiz Kreş ve Gündüz Bakımevi, törenle açıldı. Törene CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner, Etimesgut Belediye Başkanı Erdal Beşikçioğlu, CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, Başak Cengiz’in ailesi, Ankara milletvekilleri ve çok sayıda yurttaş katıldı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı (ABB) Mansur Yavaş ve Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar Başak Cengiz Kreş ve Gündüz Bakımevi açılış töreninde konuşma yaptı. Yavaş, konuşmasında şunları kaydetti:
"Öncelikle Başak kızımızı rahmetle anıyorum. O günlerde Başkanım da geldiğimizde Sayın Başkanım kızımızın adını inşallah yaşatması için böyle bir tesis sözü vermişti. Onu da bugün inşallah açıyoruz. Yenimahallemize hayırlı uğurlu olsun. Sayın Genel Başkanım bütün kamu kuruluşları anayasamıza göre yasayla kurulur ve kamu kuruluşları birbirleriyle uyum içerisinde ortak çalışma yürütürler. Bizlerde belediye başkanı olduktan sonra geldik Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yapmadığı yapamadığı, bizden önceki dönemde ya da kamu da bazı yürütülemeyen hizmetler nedeniyle bizim için hizmet kime ait olursa olsun oradaki mağduriyeti ortadan kaldırmamız gerekir diyerek çalışmalara başladık. Eksiklerimizi tespit ettik, örneğin Bayın Başkanım biraz önce söyledi. Ankara Büyükşehir’in bir tek kreşi yoktu, bir tek kütüphanesi yoktu. Ve eğitimdeki sıkıntıyı gördük. Ne zaman nerede bir sorun varsa onlara el attık. Hatırlıyor musunuz üç dört yıl önce öğrenciler geldiler, hepsi açıkta kaldılar. Yurt yoktu, açamamışlardı yurtları. Kaldı ki Ankara merkezdeki okuyan birisi ta Çubuk’a gitmek durumundaydı. Çubuk’daki de burada kalıyorsa buradan oraya, böyle plansız da bir yurt yapılmıştı. Sayın Genel Başkanım yurt hala dolu değil. Dolu olmamasının sebebi plansız olarak yanlış yapılması. Ve o tarihte bitmemişti.
" 'Banane MEB’in bütçesi ayrı bizim bütçemiz ayrı biz yapmayacağız' mı diyeceğiz"
Bütün okullar her ne kadar Sayın Bakan istemese de okulların hepsi bizden asfalt istiyor bahçeye. Okulların hepsi okulların bakımını istiyor. Peki bir sorumlu yönetici olarak 'banane MEB’in bütçesi ayrı bizim bütçemiz ayrı biz yapmayacağız' mı diyeceğiz. Hepsini yapıyoruz. Ne isterlerse anında yapmaya çalışıyoruz ve üstelik çoğu zaman MEB’in üzerinden bize yazı yazın dememize rağmen MEB’in üzerinden yazı gelmemesine rağmen… Kiminin okul duvarı talebi var, kimi okulların dönem içerisinde belli bir yere gitmesi lazım bizden otobüs istiyorlar. Vermeyelim mi? Onları da 'yapmayın' deyin. Nasıl kreşe karışıyorsanız, okulların temizliğini yapmamıza engel oluyorsanız bunu da ne adınıza yaptığınızı da anlamamız mümkün değil. E o zaman bunları da istemeyin ama biz size rağmen bu hizmetleri yapmaya da devam edeceğiz. O çocuklar bizim çocuğumuz, sizin çocuğunuz partiliniz falan değil. Kimin çocuğu olursa olsun o çocukları tertemiz okullarda okutmak, siz yapamasanız da belediye başkanları olarak bizim el atmamız gereken konulardır.
Sayın Genel Başkanım. Biz afetleri de çok gördük. Afetlerde sıkıntı oldu. Kendi zamanlarında yaptıkları Büyükşehir Belediye Yasası’yla bugün en kuvvetli kurumlar büyükşehir belediyeleri oldu. Dolayısıyla bizde araç gereç çok. Türkiye'nin neresinde bir afet olursa biz orada bitiriyoruz. Oralarda da bir sürü engellemelerle karşılaştık. Ondan sonra da 'siz buralarda ne yaptınız' diyorlar. Bizim istediğimiz şu, iş birliği yapalım, beraber yapalım. Sayın Genel Başkanım geçen haftalarda kar yağdı. Şimdi Çubuk Akyurt yolu Karayolları’na ait. Ayaş-Beypazarı arası Karayolları’na ait. Oralarda vatandaş yolda kaldı. Seyredelim mi? Yok işte özelleştirmişsiniz her şeyi. Karayolları'nın ekipmanı yok. Biz gireceğiz elbette vatandaşı mağdur etmemek için orayı da temizleyeceğiz. Orayı da açacağız. Bunu biz görev olarak görüyoruz . Yani bize ait değil deme lüksümüz yok. Yine şu çevre yolunda Karayolları’na ait Sayın Genel Başkanım, oraları da açıyoruz. Elbette açacağız. Bizim kamu hizmetine bakışımız böyle. Biz diyoruz ki nerede bir sorun var? Ankara Büyükşehir, Cumhuriyet Halk Partili belediyeler orada bizim o sorun ortadan kaldırmakla mükellef ne olursa olsun, yetkiye bakmayız.
"Güncel parayla 350 milyon lirayı o plastik robotlara gömmüşler. Bu mudur belediyecilik?"
Dolayısıyla, bu geçen beş yılda yaptığımız çalışmalar sayın başkanımın dördüncü dönemi oluyor. Yaptığı çalışmalar, halkın o kadar dikkatini çekti ki ve bu insanlar beş yıl boyunca Ankara Büyükşehir olarak söylüyorum yeniden gerçek belediyeciliği keşfetti. Halkın parasını sağa sola, dinozorlara, şuralara, buralara harcamayan bir belediye. Yaptığının hesabını veren bir belediye olarak ortaya çıktık. Bugün basında bile var.
Sayın Genel Başkanım, sosyal hizmetler bütçemiz var. Bu sosyal hizmetler bütçemiz vatandaşa yardım yapmak için kurulmuş. Sadece oradan da gitmişler robotlar almışlar Ankapark'ı yaparken. Güncel parayla 350 milyon lirayı o plastik robotlara gömmüşler. Bu mudur belediyecilik? Dolayısıyla sonuç itibarıyla bu halk her zaman konuştuğumuz Anadolu irfanı var ya. Anadolu irfanı daha önceki 250 civarındaki belediyenin 11 tane büyükşehir belediyesinin yaptığı çalışmaları gördü ve bu çalışmalardan mutlu oldu ki örneğin; Ankara'da Türkiye rekoru kırdırarak yeniden göreve getirdi. Dolayısıyla vatandaş, kör değil sağır değildir. Her zaman bahsettiğimiz o Anadolu irfanı siz ne kadar karalasanız da 'büyük şehirlerde şu var, bu var bunu halk memnun değil' deseniz de bunu halk çok yakın zamanda sizlerin yüzüne çarptı. Şimdi sıra neye geldi? Şu andaki 400'ün üzerindeki belediyeyle Türkiye'nin yüzde 60’ından fazlasını Cumhuriyet Halk Partili belediyeler yönetiyor. Tamamen halktan aldığını halka vererek. Şimdiye kadar görmedikleri hizmetleri görüp halkın yanında yer alıyorlar. Dolayısıyla bekleyin. Hazmetmeseniz de inşallah yapılacak erken seçimde bu 400’ün üzerindeki belediye inşallah vatandaşı memnun etmeye devam edecek. Ve tek başına inşallah iktidarı da yakalayacağız. Bu karanlık düşünce, bu hazımsız düşünce ve vatandaşlara yapılan hizmetleri engelleyen düşünce tamamen ortadan kalkacak. Ve inşallah güzel günlere hep beraber erişeceğiz."
"13'üncü kreş ve gündüz bakım evimizde ortalama 3 bin 300 çocuğumuzu eğitim hayatına hazırlıyoruz"
Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ise şöyle konuştu:
"Belediyeler halkın en rahat ulaşabildikleri kurum olması münasebetiyle halkın nerede neye ihtiyacı varsa yetkileri ve gücü ölçüsünde orada olabilmektir. Bu görev tanımının içine eğitimi, sanatı, kültürü, sporu ihtiyaç sahibi vatandaşlarla dayanışmayı da sokabiliriz. Göreve geldiğimiz 2019 tarihinde Yenimahalle başkentimizin metropol ilçelerinden biri olmasına rağmen bir tane kreşi olan bir ilçeydi. Hızla kolları sıvadık ve çalışan annelerin çocuklarını daha ucuza devletin denetiminde kreşlere güven ve huzur içinde emanet edebilmeleri amacıyla kreşler yapmaya başladık. 2014 tarihinde Yenimahalle'yi Cumhuriyet Halk Partisi almasın diye böldüler biz zaten 2 tanesi Çayyolu’nda olmak üzere 8 kreşimizi açmıştık bile. Ülkemizin ve sorunlarının çözümünü kurucu liderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere hedef gösterdiği muasır medeniyet seviyesinin ancak eğitim ile gerçekleştirilebileceğine yürekten inanan biri olarak eğitime harcadığımız para ve kaynakların milletimizin geleceğine yatırım olduğunu bilerek çalıştık. Bugün ise birisi engelli çocuklarımıza ait olmak üzere 13'üncü kreş ve gündüz bakım evimizde ortalama 3 bin 300 çocuğumuzu eğitim hayatına hazırlıyoruz. Gururlu ve sevinçliyiz."