Nebati'nin Mağazalarında Neler Oluyor?

Yazar Barış Terkoğlu, "Bakan değil, Ağa Nebati" başlıklı dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

Gündem 09.12.2021, 17:02
Nebati'nin Mağazalarında Neler Oluyor?

Terkoğlu bugünkü yazısında, eski Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan'ın yerine atanan Nureddin Nebati'nin sadece lüks semtlerde açılan zincir mağazasında yaşananları aktardı.

Yeni Bakan Nebati'nin zincir mağazalarında fahiş fiyat uyguladığını söyleyen Terkoğlu, "Çalışanlarından çok sayıda mesaj aldım. İnsanlık dışı koşullardan şikâyet ediyorlardı. Ancak gördüm ki pek de bilinmeyen bir mevzu değilmiş" dedi ve yaşananları anlattı.

Terkoğlu'nun yazısı şöyle:

Yeni Ekonomi Bakanı’nın dedesi ağa, babası ağa, kendisi doğal olarak ağa. Yetmedi, "Ağa oğlusunuz ama ağalık yapmayın” diyen babasının sermayesi sayesinde patron. Nebati’nin iplikle başlayan tekstil patronluğu bile, arazilerinde pamuk ekmesiyle ilgili. Gelgelelim, millete yüzyıllardır “efendilik” yapan Nebati’ye göre bu düzeni sorgulayan baldırı çıplaklar “elitist”.

Geçen yazıda, ekonomideki Nebati modelini anlatmıştım. Türk lirasının ucuzlaması emeğin de ucuzlaması demekti. 2001 krizini fırsata çeviren Fabrikatör Nurettin Nebati, o yıllarda hem batan mağazaları alıyor hem de Türk işçisinin Çin’den daha ucuza gelmesini istiyordu. Böylece Batılı ülkelerin çocuklarına Türk emekçisinin ucuza ürettiği malları giydirirken, Türkiye’deki mağazalarında da parası olan ailelerin çocuklarına Batılı kıyafetleri pahalıya satıyordu.

Hükümet, zincir marketleri denetliyor, ceza kesiyor da...

Sahiden Nurettin Nebati’nin çocuk mağazasını açıp, o gül rengi Amerikan malı montun fiyatına bakıyorum. 1259 lira yazıyor. Aynı montun e-ticaret sitelerinden birindeki fiyatını okuyorum. 799 lira diyor. Kısacası fahiş fiyatın kralını bizzat bakanın kendisi yapıyor. Merak ediyorum, zabıtalar Nebati’nin mağazasına da “nedir bu” diye gidecek mi?

Gelelim en önemli meseleye…

REGL OLAN KADINA MOBBİNG

Yazıdan sonra Nebati’nin çalışanlarından çok sayıda mesaj aldım. İnsanlık dışı koşullardan şikâyet ediyorlardı. Ancak gördüm ki pek de bilinmeyen bir mevzu değilmiş.

Türkiye’nin iş sitelerinden birini açtım. Nebati’nin emekçileri deneyimlerini anlatıyordu.

Bir tanesi şöyle söylüyor:

“Eşek gibi çalışıp karşılığını alamazsınız. (…) Ertesi gün resmi tatildir, bayramdır vs… Akşam çıkışta bir mail gelir ve yarın giriş-çıkış saatleri değişmiştir. Çoğu evli ve çocuklu bayanın çalıştığı bir ortamda, aile hayatına bu kadar saygısızca bir çalışma ortamı hiç görmedim.”

2019 yılında Nebati’nin yanında başlayan bir başka emekçi o günleri unutmaya çalışıyor:

“Yaklaşık iki yıl çalıştım. Allah benden çaldıkları 2 yılı onlardan alsın diyorum sadece. Yıllık izin istiyoruz, patron beyler kimsenin izin kullanmasını istemiyormuş. Yazın denize giden personel olmazmış, işten uzaklaşırmış. Yıllık iznin bir hak olduğundan habersizler.”

Hani türban sömürüsü yapıyorlar, hani akıllarına gelince kadınlara verilen haklardan bahsediyorlar ya… Bir de kadın emekçinin ağzından dinleyin:

“Dakika dakika kameradan izleniyorsunuz. Çoğunluğunu kadınların oluşturduğu firmada, ‘regl olduğum için lavabo ihtiyacım normale göre daha fazla’ açıklaması yapmak zorunda kalıyorsunuz. Yoksa yazılı uyarıyı yersiniz.”

Bir kadın “müdür yardımcısı”, çocuğu hastayken yaşadıklarını şöyle hatırlıyor:

“Çocuğum var ateşler içinde yandı. Ama bana eleman fazlası olmasına rağmen izin vermediler. İşe ihtiyacım var diye işimin başına gittim.”

AYAKLARINI HİSSETMEYEN ÇALIŞAN

“Ucuz işçilik” dedik de ya maaşlar:

“Maaşlar asla gününde ve tam yatmaz. Prim almamanız için ayın ortasında satış hedeflerini artırırlar. Maaşım eksik diye minimum 2 hafta İnsan Kaynakları peşinden koşarsınız. (…) Mesai ücreti diye bir şey yok, aklınız varsa mesaiye kalmayın.”

Mağazada temizliği çalışanlar yapıyor. Yazıcı bozuluyor, çalışanlar tamir ediyor. Kameralardan fotoğrafı çekilen emekçilerin görüntüsü, “mağazada eğilme” notuyla WhatsApp grubunda paylaşılıyor:

“Şirket sahibi Seyit (Nebati) Bey sahaya çıktığı an tuvaleti bile unutun. Eğer onun gelme ihtimali varsa yemek, su, tuvalet yasak. Sizi tuvalette yakalarsa uyarı yersiniz. Mobbingin dibine vururlar. 9 saat yemeksiz, susuz ve tuvalet molasız beklemiştim kapının önünde.”

Şimdinin kapitalistleri her çalışana bir sıfat veriyor. Ya mağaza danışmanı, ya yönetici asistanı oluyorsunuz. Sömürü o ismin altında gizleniyor. Nebati’nin mağazasında 2 ay çalışmış “müdür yardımcısı” anlatıyor:

“Müdür yardımcısı görevim ama cifle dolap-reyon sil… (…) 15 gün mağaza müdürü izinli diye full çalıştım, yemek paramı tek mesai olarak yatırdılar. Parayı nereden keselim derdindeler. Aylarca kırık merdivenle koca reyonları tırmandık, (merdiven) göndermediler. Utanmadan bölge müdürü ‘mağaza tavanındaki yüksek spot ışıklarını niye silmiyorsunuz’ diye fırça atıyor, ‘duvarlar niye silinmemiş’ diyor... (…) Sabah uyandığımda yorgunluktan ayaklarımı hissetmiyordum. Allah aynı hissi sahibine (Nebati) de yaşatsın. Yaşadığım en kötü 2 aydı.”

Bir başka “müdür yardımcısı”, işini şöyle tanımlıyor:

“Müdür yardımcısı diye bir şey yok arkadaşlar asgari ücretten 100 lira fazla alıp herkes tarafından aşağılanma hakkına sahip oluyorsunuz.”

BİR BURJUVA AĞA

Çalışanlar, iş görüşmesine çağrıldıklarında, Nebati’nin firması hep aynı şeyi söylüyor: “Biz A+ (Plus) müşterilere hitap ediyoruz”. Nebati’nin A+’dan anladığı, parası olana pahalı mal satmak. Bir “satış danışmanı” aktarıyor:

“’Kurumsalız’ dediler etiket makinası yok. 6 bin etiketi ürünleri tek tek bulup elinle basacaksın. 2 kişi etiket yapıyor. Sana verilen süre 2 gün. Yoksa Tanrı gözüyle bakılan bölge müdürü sinirlenip kovar!”

“Bari molalarda insan kalalım” mı dediniz? Çalışanlar söylesin:

“Arkadaşlar yemek molasına çıktınız. 45 dakika nereye gidersiniz? Yemek yemeye değil mi? 25 dakika yemek yeme hakkın var. Kalan 20 dakikayı mağazada oturarak geçireceksiniz.”

Bir müdür yardımcısı moladan geç dönmenin cezasını aktarıyor:

“Müdür yardımcısı olarak gittim. Müdür yardımcılığından eser yok. Sabah cam-sil ile reyon silersiniz. Yemekten 2 dakika geç geldiğiniz için bütün gün bir daha asla molaya çıkamazsınız.”

Bir çalışan, patron değil, ağa Nebati’yi anlatıyor sanki:

“Sürekli baskı, sürekli hakaret… Fakat yüzünüz hep gülecek, enerjik olacaksınız. Şirketin sorumsuzca araştırmadan açtığı mağazalar, lokasyon nedeniyle satış yapmadığında sizler mesul olacaksınız. Gidin pazarda simit satın bunlara bulaşmayın. Unutmayın rızkı veren Hüda’dır. Kendini (haşa) sizin sahibiniz gibi gören patronlara, üst düzey ve orta düzey yöneticilere ve oranın aynı şımarıklıktaki müşterilerine prim vermeyin!”

“Türkiye’de işçinin canı pahalı” diye şikayet eden Nebati düzenini anlatmıştım ya… Kendi çalışanları bu düzeni aslında yıllardır yaşıyor. Bir zamanlar ağa olarak marabalarını sömüren, patron olup işçiyi köleleştiren Nebati, deneyimlerini artık bakan olarak bütün Türkiye’ye uygulayacak. “Bu sömürü kader değil” derseniz; dinsiz, hain, elit ilan edileceksiniz. Hakkını yemeyelim. Çin’i gösterip Bangladeş’e Malezya’ya ikna eden Erdoğan’ın yeni ekonomi rejimi ondan daha uygun bir ağayı bulamazdı!

Brecht’in dediği gibi, ağalar yaya kaldığı gün, ırgatlar süvari olacak. Yeter ki onların dinlerinin çıkarları olduğunu bilelim!

Yorumlar (0)
banner8
12
az bulutlu
banner9
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 36 99
2. Fenerbahçe 36 93
3. Trabzonspor 37 64
4. Başakşehir 37 58
5. Beşiktaş 37 56
6. Kasımpasa 37 53
7. Alanyaspor 37 51
8. Sivasspor 37 51
9. Rizespor 37 50
10. Antalyaspor 37 48
11. A.Demirspor 37 44
12. Samsunspor 37 43
13. Kayserispor 37 42
14. Konyaspor 37 41
15. Gaziantep FK 37 41
16. Ankaragücü 37 40
17. Hatayspor 37 38
18. Karagümrük 37 37
19. Pendikspor 37 37
20. İstanbulspor 37 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 34 75
2. Göztepe 34 70
3. Sakaryaspor 34 60
4. Bodrumspor 34 57
5. Ahlatçı Çorum FK 34 56
6. Kocaelispor 34 55
7. Boluspor 34 53
8. Gençlerbirliği 34 51
9. Bandırmaspor 34 50
10. Erzurumspor 34 44
11. Ümraniye 34 43
12. Manisa FK 34 40
13. Keçiörengücü 34 40
14. Adanaspor 34 39
15. Şanlıurfaspor 34 38
16. Tuzlaspor 34 38
17. Altay 34 10
18. Giresunspor 34 7
Takımlar O P
1. M.City 38 91
2. Arsenal 38 87
3. Liverpool 38 80
4. Aston Villa 38 69
5. Tottenham 38 64
6. Chelsea 38 61
7. Newcastle 38 58
8. M. United 38 58
9. West Ham United 38 52
10. Brighton 38 49
11. Bournemouth 38 49
12. Crystal Palace 38 47
13. Wolves 38 47
14. Fulham 38 45
15. Everton 38 41
16. Brentford 38 40
17. Nottingham Forest 38 32
18. Luton Town 38 27
19. Burnley 38 24
20. Sheffield United 38 17
Takımlar O P
1. Real Madrid 36 93
2. Barcelona 36 79
3. Girona 36 75
4. Atletico Madrid 36 73
5. Athletic Bilbao 36 62
6. Real Sociedad 36 57
7. Real Betis 36 56
8. Villarreal 36 51
9. Valencia 36 48
10. Deportivo Alaves 37 45
11. Getafe 37 43
12. Sevilla 36 41
13. Osasuna 36 41
14. Las Palmas 36 38
15. Rayo Vallecano 36 38
16. Celta Vigo 36 37
17. Mallorca 36 36
18. Cadiz 36 32
19. Granada 36 21
20. Almeria 36 17