Ankaralılardan Enflasyon Tepkisi

TÜİK enflasyon oranını yüzde 69,97 olarak açıkladı. Ankaralı vatandaşlar ceplerine yansıyan enflasyon oranının daha yüksek olduğunu söyledi. Emekli Zafer Kandemir, “Millet iki yumurta kırıp yemeye muhtaç oldu. Bu enflasyon oranı hikaye şu anda enflasyon yüzde 100. Emekliler ücretsiz bir tuvalet arıyor” dedi. Bir öğrenci ise, “En kısa sürede buradan gideceğim. Ailemizin de maaşı yetmiyor ki bize yetirmeye çalışsınlar. Gezip eğlenmesinde de değilim. Şu anda meyve bile yiyemiyoruz” diye konuştu. Yaşlı bir vatandaş ise gözyaşlarını tutamayarak, "Bizim evimize sucuk girmez, sosis girmez, tavuk girmez. Kurban gelecek de eş dost pay verecek, et yiyeceğiz. Ne istiyorlar bizden, ne?” tepkisini gösterdi.

TÜİK Nisan ayı enflasyon oranını yüzde 69,97 olarak açıkladı. Türkiye'de enflasyon oranı her ay artıyor, vatandaşın alım gücü düşüyor. Vatandaş cebindeki enflasyon oranıyla TÜİK’in açıkladığı oranı kıyaslıyor, açıklanan oranın doğru olmadığını söylüyor.

ANKA Haber Ajansı, açıklanan enflasyon oranı ile sokaktaki enflasyonu; emeklisinden öğrencisine, çalışandan, esnafına Ankaralı vatandaşlara sordu.

“SÜRÜNEN İNSAN DÜŞMEKTEN KORKMAZ, ŞU ANDA MİLLET SÜRÜNÜYOR”

Emekli maaşıyla geçinemediği için ek iş yapan 65 yaşında emekli Zafer Kandemir şunları söyledi:

"Enflasyon oranından ziyade vatandaşın alım gücü önemli. Ev sahibi yüzde 10 kiramı arttırdı. Benim elime geçen para yüzde 4. Ben enflasyonun altında ezilmemiş bir emekli miyim? Daha ne diyeyim ki? Millet iki yumurta kırıp yemeye muhtaç oldu. Bu enflasyon oranı hikaye şu anda enflasyon yüzde 100. Belki daha fazla. Emekli maaşım bana yetiyor ama evdekilere yetmiyor. Yaşım 65, ikinci bir iş yapıyorum. Çalışmasam geçinme şansım hiç yok. Bütün emeklilerin hayalinde küçük bir tatil kasabasına yerleşip rahat bir yaşam sürmek ama buradaki bütün emekliler ücretsiz bir tuvalet arıyor. Tuvalet 3 lira. Millet Kızılay İşhanı’na gidiyor ücretsiz tuvalet için. Memleket bu halde. Vallahi alıştık artık. Millet gülüyor. Her zam geldiğinde tebessüm ediyoruz. Sürünen insan düşmekten korkmaz. Şu anda millet sürünüyor.”

“BİZ BUNLARI YAPAMAYACAKSAK NEDEN GENCİZ?”

19 yaşındaki bir öğrenci ise tepkisini şöyle ifade etti:

“İzmir’de öğrenciyim çok güzel bir bölüm tutturdum. Üniversiteye gittikten sonra bana yurt ve burs çıkmadı kredi alıyorum. Küçücük bir eve bin 500 TL kira veriyoruz. Mutfak alışverişinde poşetin yarısını dolduruyoruz. Yarısını doldurduktan sonra 100 liramız orada gidiyor bizim. Kahve içmeye çıkamıyoruz, arkadaşlarla gezmeye çıkamıyoruz. Biz bunları yapamayacaksak neden genciz? Ben okurken çalışmaya çalışıyorum. İşe 100 lira için çalışmaya gidiyorum. Bir önlük almaya çalışıyoruz 150-200 lira. Sağlıkçıyım sağlıklı beslenemiyorum. Değişeceğini düşünmüyorum. En kısa sürede buradan gideceğim. Ailemizin de maaşı yetmiyor ki bize yetirmeye çalışsınlar. Ya ben gezip eğlenmesinde de değilim. Şu anda meyve bile yiyemiyoruz. Ben okulu bırakır gider çalışır aileme bakarım ama ben okumak için neden çabaladım?”

“ŞUBATTAN BU YANA BAZI ÜRÜNLERDE YÜZDE 100’Ü GEÇTİ”

Kızılay’da bir market esnafı şunları söyledi:

“Enflasyon çok fazla yükseldi. İnsanların alım gücü yok. Bugün sigaraya 2 lira zam geldi. Ekmekçi geldi, ‘yarın ekmek 3 lira olacak’ diyor. Kolacı ‘ayın 9’unda 7.5 TL’ye sattığın kolayı 9 lira zam gelecek. Zamsız alabilirsen al’ diyor. Gücümüz yok ki neye alacağız? Enflasyon oranını doğru bulmuyorum. Şubattan bu yana bazı ürünlerde yüzde 100’ü geçti. Domates tarlada iki lira ama 3 liraya olan domates çıkıyor 18 liraya. Mazot benzin bu kadar arttıktan sonra domates de 15 lira oluyor. Müşterinin alım gücü zayıfladı. Adam 2 liraya kart çektiriyor, kartla idame ediyor. 35 yıllık esnafım, çeyrek ekmek alıyor. Arasına iki peynir koyuyor o gün öyle geçiriyor. Bırak stok etmeyi raflarımızı aynı oranda tutmaya çalışıyoruz. Sattığımız malı yerine koyamıyoruz.”

“BİZİM EVİMİZE SUCUK GİRMEZ, SOSİS GİRMEZ, TAVUK GİRMEZ”

70 yaşındaki Hatun Baymaz ise eşinin alzaymır hastası olduğunu söyleyerek gözyaşlarını tutamadı. Baymaz, “Bu hayatta nerede dolap dolacak? Ne yapmam gerekiyor. İlla dilencilik mi yapmam lazım? Bizim evimize sucuk girmez, sosis girmez, tavuk girmez. Kurban gelecek de eş dost pay verecek, et yiyeceğiz. Her şey pahalı. 4 bin 500 lirayla kim geçinecek? Geçen yıl pazarlardan kasa götürüp kasa yaktım. Evimde doğalgaz varken niye kasa yaktım ben? Pahalılıktan yakamadım… Otobüsleri yine pahalandırdılar. Ne istiyorlar bizden ne?” diye konuştu.

Eşinin sağlıklı beslenemediği nedeniyle hastalığının tetiklendiğini söyleyen Hatun Baymaz, “Orucu suya ekmeği batırıp batırıp geçirdim. Orucu ağzımın tadıyla tuttuysam günahınızı çekeyim” diye konuştu.

“NİSANDA 1,5 LİTRELİK SUYA YÜZDE 36 ZAM GELDİ”

Su satışı yapan bir işçi de “Geçen İTO’nun açıkladığı enflasyon aylık yüzde 80’ni geçti. Ama en ufak bir mala yüzde 35 zam geliyor. Biz su dağıtıyoruz Nisanda 1,5 litrelik suya yüzde 36 zam geldi. Damacanalar 22 liraydı 29 TL oldu. Yılbaşından beri yüzde 90’nı geçti. Daha da gelecek” dedi.