İYİ Parti Grup Başkan Vekili Turhan Çömez, Çayırhan Maden Ocağında meydana gelen göçükte yaralanan madencileri Etlik Şehir Hastanesi'nde ziyaret etti.
Çömez, burada işçilerle ve doktorlarla görüştükten sonra ANKA Haber Ajansına açıklamalarda bulundu.
Çömez, Çayırhan Termik Santralinin ve maden ocağının düşük kapasite çalıştırılarak yandaşlara peşkeş çekildiğini iddia ederek konuya ilişkin şu açıklamaları yaptı:
"Çayırhan Termik Santrali ve Çayırhan Maden Ocağı ile ilgili kamuoyunda uzunca bir süredir devam eden tartışmalar vardı. Hepinizin bildiği gibi bir süre düşük kapasite ile çalışmış olan bu termik santral geçtiğimiz haftalarda birilerine peşkeş çekildi. Yaklaşık 160 milyar liralık değeri olan ve aslında kâr eden bu ünite 20 milyar liraya birilerine verildi. 160 milyar liralık değeri olan bu ünite 20 milyar liraya birilerine peşkeş çekildi ve hepimiz biliyoruz bu alan firmanın arkasında AKP'nin siyasi iradesi ve otokratik yapalım uzantıları var. Tabii bugün veya dün gece itibariyle yaşanmış olan facia bana göre faciadır tekrar dikkatleri Çayırhan termik santraline ve Maden Ocağına çevirdi ve bununla ilgili birtakım çalışmalar yaptık bugün. Ben önce hastaneye gittim, Etlik Şehir Hastanesi'ne; orada hastaneye yetkilileri ile görüştüm, hastalar hakkında biri yoğun bakımda biri ameliyathanede olan hastalarla ilgili bilgi aldım. 14 kişi yaralanmış bunlardan iki tanesi ağır yaralı, diğer 12 hafif yaralı olduğu için taburcu edilmişler. Ağır yaralı olanlardan biri maalesef çok ciddi bir beyin travması geçirmiş ve şu anda yoğun bakımda ameliyat oldu. Ancak durumu hala son derece kritik. Diğer hastamız yine bacağında büyük ve önemi açık kırık var, başarılı bir ameliyat geçirdi ve şu anda yoğun bakımda bu yarın normal servise çıkacak. Uzunca bir tedavi süreci olacak.
"Burada ciddi bir iş güvenliği problemi var"
Oradaki teknik isimlerle görüştüm, mühendislerle görüştüm aynı zamanda kazanın oluş mekanizması ile ilgili hekimlerle de görüştüm. Olan şu; oradaki kömür ocağında büyük bir galeri oluşturulmuş, bu galerinin çapı ve ebatı 60'a 90 metre. Son derece büyük bir galeri ve bu galeri maalesef zamanında yeterince önlem alınmadığı için ya da alınamadığı için ya da öngörülemediği için maalesef bana göre; burada ciddi bir iş güvenliği problemi var, ihmaller zinciri var burası çökmüş. Bu galeri çöktüğü için son derece büyük bir alan, buranın oluşturduğu basınç o şiddetli patlama hemen bitişiğinde bulunan işçilere karşı büyük bir tazyik oluşturmuş. Bunların 12'si hafif yaralanmış ama 2 tanesi maalesef çok ağır yaralanmış ve ortaya çıkan basınç; bir işimizin başını çok ciddi bir şekilde demire vurma ile neticelenmiş. Ve şu anda beyin travması sebebiyle de yoğun bakımda. Diğeri keza bacağında açık kırık var. Şimdi niye önemli? Bunu bir sadece basit bir iş kazası olarak geçiştirecek miyiz, yoksa olayın üstüne gidecek miyiz? Olayın üstüne gitmemiz lazım. Millet olarak bu ihmalin, bana göre ihanetin arkasında neler var bunu araştırmak ve neticesini bulmak zorundayız. Bakın yaklaşık bir buçuk, iki yıldır Çayırhan Termik Santrallerinde işletme bazen bir bazen iki ünite ile çalışıyor.
"Bu fabrika aslında kar eden muazzam bir işletme"
Biliyorsunuz bu ünitenin tamamı satıldı. Bir taraftan maden ocağı var kömür ocağı var, bir taraftan da termik santral var. İkisi toplam 20 milyar liraya satıldı. Oysa bunun bugünkü değeri, kar eden işletme 160 milyar lira. Peki, bir buçuk iki yıl boyunca Çayırhan Termik Santralindeki üniteler neden bir ya da iki tanesi çalıştırılarak devam etti? Bunun arkasında maalesef bir iyi niyeti yok. Çünkü Çayırhan Termik Santralindeki üretilen enerjinin miktarı ve ortaya konan masraflar ya da maliyetler hesap edildiğinde iktidar tarafından dendi ki; 'Burası aslında zarar ediyor, biz burayı beceremiyoruz, çalıştıramıyoruz o yüzden satalım’ ama bizim belgelerini aldığımız ve öğrendiğimiz şu ki; Çayırhan Termik Santralindeki ünitelerin bir kısmı planlı bir şekilde çalıştırılmadı ve maalesef yeterince enerji üretilemediği için planlı bir şekilde zararlı gösterildi ki satılsın, yandaşlara bir rant alanı oluşturulsun ve peşkeş çekilsin. Peki, bu ünitelerin çalıştırılmadığı dönemde ne yaptılar? Bu üniteler çalıştırılmazken bir taraftan revizyona girdi, inanılmaz masraflar edildi. 10 milyonlarca liralık masraf edilerek fabrikanın o çalışmayan üniteleri veya az çalıştırılan üniteleri de o şekilde devrede tutularak bir anlamda fabrika yenilendi, bir sıfır haline getirildi 1,5 yıl içerisinde. Tabii siz 'zarar ediyor' diyorsunuz, bir taraftan da fabrikayı revize ediyorsunuz, restore ediyorsunuz ve inanılmaz paralar harcıyorsunuz niye? Sebebi çok açık; bu fabrika aslında kar eden muazzam bir işletme. Birilerine peşkeş çekilmek için bu düzen kuruldu. Asıl önemli olan bundan sonra başlıyor, fabrikanın satışı gerçekleştirildi ve satış gerçekleşir gerçekleşmez fabrikadaki 4 ünite birden çalışmaya başladı. O hani 'Zarar ediyoruz' dedikleri, çalıştırmayıp bir taraftan revize ettikleri, restore ettikleri, yeniledikleri üniteleri birden çalışmaya başladı.
"Kâr etmiyor dediğiniz fabrikayı yandaşlarına peşkeş çekiyorsunuz"
Bu arada inanılmaz paralar harcandı ve fabrika kapasitesi olduğu şekliyle inanılmaz bir üretim yapmaya başladı ama el değiştirdi ve birilerine peşkeş çekildi. Bu arada ne oldu? Termik santral kömür kullanacağı için bu sefer döndüler dediler ki oradaki maden ocağına; hadi bize daha fazla kömür çıkarın, daha fazla kömür üretin çünkü fabrika artık tam kapasiteyle çalışıyor, çünkü daha fazla enerji üreteceğiz, bize kömür gönderin. İşte o kömürler, daha fazla üretilmek için inanılmaz bir çalışma, inanılmaz bir çaba ve maalesef beraberindeki iş güvenliği açığı ve buradaki o bahsettiğim 60'a 90 metrekarelik o devasa alan galeri çöktü ve ortaya çıkan basınçla işçilerimizin bir tanesi şu anda ciddi bir risk taşıyor, bir diğeri önemli bir kaza geçirdi. Diğerleri de yaralandı.
Buradan şu soru aklına geliyor; aslında bir taraftan dahice bir taraftan şeytani bir plan. Bir ünite var bu ünite 160 170 180 Belki de milyar liralık bir ünite bunu siz 20 milyar liraya satıyorsunuz ve haklı bir gerekçe üretmeye çalışıyorsunuz kamuoyunu ikna etmek için diyorsunuz ki burası zarar ediyor. Termik santralin 4 ünitesinin ikisini veya üçünü çalıştırmıyorsunuz, zarar ediyor diyorsunuz ediyorsunuz, bir taraftan çalışmıyor derken restore ediyorsunuz tertemiz yepyeni full kapasite ve hakikaten üretim kabiliyeti ve kapasitesi yüksek bir fabrika hazırlıyorsunuz. Bunu gerekçe göstererek az çalışıyor kâr etmiyor dediğiniz fabrikayı yandaşlarına peşkeş çekiyorsunuz ve bu arada yaptığınız inanılmaz yatırımları ve harcamaları yanı sıra fabrikaya akıl almaz onlarca milyon lira harcayarak yeni malzemeler alıyorsunuz. Şu anda malzeme depoları ağzına kadar dolu fabrikaların ve yeni işletmeye 'buyurun biz size zaten bedavaya verdik o da yetmez devletin ya da milletin kesesinden restore ettik, revize ettik yepyeni bir fabrika yaptık ve bir sürü de malzeme aldık buyurun ballı kaymaklı bir ihale' diyerek birilerine peşkeş çekiliyor. Bütün bunlar yapılırken de iş güvenliği ile ilgili tedbirler alınmıyor ve maalesef zaten derin bir üzüntü içerisinde olan işçilerin hakları ve hukukları da korunmuyor ve bu tablo karşımıza korkunç bir rant ve talan düzenli getirirken bir taraftan da işleri hayatına mal olan büyük ihtimaller zincirinde beraber getiriyor.
"Onay verin önergemize, bir komisyon kuralım Meclis'te"
Tabii bu çok klasik bir AKP yüzyılı, bu çok klasik bir düzenin uygulaması, bir talan düzeninin, tek adam rejiminin ucube anlayışın yansıması. Biz bunun sonuna kadar üzerine gideceğiz Önümüzdeki hafta bu meselenin bütün detaylarıyla araştırılması için bir meclise önerge vereceğiz. Buradan açıkça çağrı yapıyorum iktidara bu anlattıklarım doğru değilse ve siz bu konuda eminseniz kendinize güveniyorsanız, yaptığınız işlerin doğru olduğuna inanıyorsanız, bu dediklerimi yapmadıysanız gelin el kaldırın bizim önergemize ve deyin ki 'bunlar yanlıştır, biz bunları kanıtlamaya hazırız’ onay verin önergemize, bir komisyon kuralım Meclis'te, Milletvekili Komisyon. Gitsinler yerinde incelesinler; bakalım ne kadar büyük bir rezalet, ne kadar büyük bir çürümüşlük ve kokuşmuş ortaya çıkacak."
"Gelin hep beraber buna direnelim"
Son olarak vatandaşlara seslenen Çömez, "Türk milletine sesleniyorum: bakın buralar milletin zenginliğidir, milletin varlığıdır. Buraların tamamı bu millete ve bu milletin çocuklarına emanet edilmelidir. Bu milletin alın terinden, göz nurundan arttırdığı vergilerle yapılmış. Bu inanılmaz katma değerler AKP yandaşı kimi çevrelere peşkeş çekiliyor. Buradan kamuoyuna sesleniyorum; hani sokaklarda gençler vardı üniversite öğrencisi öğrencilerimiz delikanlılar 'endişe ediyoruz geleceğimizden korkuyoruz, şeffaflık istiyoruz' diyen o çocukların geleceğidir bu fabrikalar. Biz sahip çıkmak için buradayız. Onun için mücadele ediyoruz ama kamuoyuna açık bir çağrım var: Allah aşkına bu ülkenin geleceğine sahip çıkın, yavruların geleceğine sahip çıkın. Bu ülkenin alın teri göz nuru her şey birilerinin cebine peşkeş çekiliyor, birilerine boca ediliyor. Biz bunlara direnmeye hazırız, bütün gücümüzle direneceğiz ama kamuoyuna da açık çağrım şudur ki bize destek olun. Verdiğimiz bu samimi mücadelede yanımızda olun ve bu ihalenin hala geri dönme ihtimali ve şansı var. Gelin hep beraber buna direnelim.
