İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınması Ankara'da protesto edildi. Ankara İl Başkanlığınca düzenlenen protestoda, Güvenpark'ta bir araya gelen partililer ve vatandaşlar, basın açıklaması yaptıktan sonra Adalet Bakanlığına yürüdü.
Basın açıklamasında konuşan CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol, mücadeleye devam edeceklerini vurgulayarak, şunları söyledi:
''Bizim mücadelemiz adalet mücadelesi. Dün Yüksek Öğrenim Kurumu önündeydik çünkü akademi siyasette bir silah olarak kullanılmıştı. Bugün Adalet Bakanlığı'na yürüyoruz çünkü adalet kurumları bir siyasi malzeme olarak kullanılıyor. Bu haksız, hukuksuz düzene son verene kadar mücadelemiz devam edecek. Mücadelemiz 81 ilde, sokak sokak, meydan meydan devam edecek. Adalet sağlanan kadar, hakkımız teslim edilene kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Bir kez daha söylemek istiyoruz. Korkunun ecele faydası yok. Bu sandık gelecek AKP gidecek. Bir kez daha söylemek istiyoruz Cumhuriyet Halk Partisi'nin adayını AKP belirlemeyecek. Cumhuriyet Halk Partisi kendi seçtiği adayla yarışa girecek, kendi seçtiği adayını Çankaya Köşkü'ne çıkaracak. Buna hiç kimse engel olamayacak.''
''Ekrem İmamoğlu'nun adını duyunca kimin bacaklarının titrediğini biliyoruz''
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir de İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının siyasi darbe olduğunu belirterek, asıl yapılanan demokrasiye saldırı olduğunu kaydetti. Emir, şöyle konuştu:
''Bugün on binlerle birlikte Güvenpark'tayız. Bu yargı darbesini protesto etmek için, buna boyun eğmeyeceğimizi ilan etmek için buradayız. Burada sadece Cumhuriyet Halk Partililer yok, demokrasiye inanmış, halk iradesine inanmış ve halkın iradesinin ancak sandıkta tecelli edeceğine inanmış on binlerle birlikteyiz. Başka siyasi partiler, başka siyasi oluşumlar da var. Hoşgeldiler, sefa geldiler. Biz bugünkü yargı darbesinin aktörlerinin kimlerden talimat aldığını biliyoruz. Ekrem İmamoğlu'nun adını duyunca kimin bacaklarının titrediğini biliyoruz ve biliyoruz ki ne yaparlarsa yapsınlar Cumhuriyet Halk Partililerin ve demokrasiye inanmış milyonların kararlılığı bu kötülüğü bozacak, bu karanlığa asla izin vermeyecek. Biz Cumhuriyeti kuran parti olarak, kırık dökük demokrasimize rağmen bu mücadeleyi veren milyonlar olarak, Türkiye'nin bir kişinin ikbali uğruna, bir kişinin koltuğunda daha fazla oturması uğruna demokrasimizi daha fazla yok etmesine ve Cumhuriyetimizi adeta bir monarşiye çevirmesine asla izin vermeyeceğiz.
Ve bilsinler ki bu bir siyasi darbedir. Savcılar eliyle yürütülüyor, hakimler eliyle yürütülüyor ama asıl yaptıklarının demokrasiye saldırı olduğunu biliyoruz. Burada Ekrem İmamoğlu hedeftir, Cumhuriyet Halk Partisi hedeftir ama asıl hedefleri demokrasimizdir, Türkiye Cumhuriyetidir, cumhuriyet rejimidir. Milyonlarla birlikte el ele vererek, omuz omuza bu karanlığa asla izin vermeyeceğiz, boyun eğmeyeceğiz. Burdaki on binlerin de bizim de ve Türkiye'de demokrasiye inanan ve tüm bu kararları kabul etmeyen, halkın iradesini hiçe sayanları kabul etmeyenlerin gözündeki umut ışığı asla sönmeyecek. Bilsinler ki bir adım geri atmayacağız. Asla korkmuyoruz, korkmayacağız. Sinmiyoruz, sinmeyeceğiz ve bu ülkeye mutlaka demokrasi ve adaleti getireceğiz. Bu yargı darbesini de daha sonra yapabilecekleri her türlü kötülüğü de silip atacağız ve aydınlık günleri, barışın, adaletin, demokrasinin yeşerdiği günleri hep birlikte kuracağız. Bu daha başlangıç. Bilsinler ki alanlarda olacağız, meydanlarda olacağız, sokaklarda olacağız, tarlalarda, fabrikalarda olacağız, üniversitelerde olacağız ama bu kötülüğe boyun eğmeyeceğiz. 86 milyon, koskoca Türkiye Cumhuriyeti bir tek adamın avcunun içine sığmayacak kadar büyüktür. Adalet Bakanlığına yürüyeceğiz. Türkiye'de çünkü adaleti arıyoruz. Talimat almayan savcılar arıyoruz. Kanunu uygulayan savcılar, hakimler arıyoruz.''
