Sağlık

İlaç Krizi Derinleşiyor: Antibiyotik ve İthal İlaçlar Piyasada Yok

Türkiye Eczacı İşverenleri Sendikası Başkanı Nurten Saydan, ilaç tedarikinde yaşanan ciddi sorunlara dikkat çekti. Özellikle antibiyotikler ve ithal ilaçların piyasada bulunmadığını belirten Saydan, ilaç avrosu ile reel avro değeri arasındaki farkın bu sıkıntıyı büyüttüğünü ifade etti. Saydan, eczacıların nöbetlerde ilaç bulamaması nedeniyle hasta yakınlarıyla sorunlar yaşadıklarını ve sağlık sisteminin tehdit altında olduğunu vurguladı.

Türkiye Eczacı İşverenleri Sendikası (TEİS) Başkanı Nurten Saydan, ilaç tedarik sorunlarına dikkat çekerek Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'na bir açık mektup gönderdiklerini belirtti. Saydan, özellikle antibiyotikler ve ithal ilaçlar başta olmak üzere pek çok ilacın piyasada bulunamadığını vurguladı.

"Geçtiğimiz ay depolarda ilaç yokluğu yüzde 13-15 seviyesindeyken bugün bu oran yüzde 25-29’a yükselmiş durumda. Yani 100 ilaçtan yaklaşık 30’u, özellikle en kritik ve ithal olanlar piyasada bulunmuyor" diyen Saydan, eczacıların bu sorunu aşmak için komşu eczanelerle ilaç takası yaparak geçici çözümler üretmeye çalıştığını, ancak bunun sürdürülemez bir yöntem olduğunu ifade etti.

İlaç depolarından istenilen 10 kalem ilaçtan sadece birinin geldiğini belirten Saydan, "Kalan hastalarımıza nasıl çözüm sunacağımızı bilemiyoruz. Kendimiz ve ailemiz için bile ilaç bulamaz duruma geldik" diyerek durumu özetledi.

İLAÇ AVROSUNDAN VAZGEÇİLMELİ

Saydan, ilaç tedarik sorunlarının çözümü için İlaç Fiyat Kararnamesi’nde (İFK) yapılacak bir değişiklikle ilaç avrosundan vazgeçilmesi ve enflasyona göre güncellenmiş bir sistemin uygulanması gerektiğini söyledi. "Şu anda ilaç avrosu 17,5483 lira seviyesinde, ancak reel avro değeri 38 lira civarında. Bu fark, ilaç tedarikinde büyük bir darboğaz yaratıyor" diye ekledi.

SAĞLIK KRİZİ DERİNLEŞİYOR

Nöbetlerde ilaç bulamamanın eczacıları hasta yakınlarının saldırılarına maruz bıraktığını vurgulayan Saydan, özellikle antibiyotikler ve zatürre tedavisinde kullanılan ilaçlar gibi kritik ilaçların temin edilememesinin ciddi bir sağlık krizine yol açtığını belirtti. "Hangi hastaya bir kutu ilacı vereceğimizi şaşırıyoruz, 'tevzi ilaç' kavramını anlatmakta zorlanıyoruz" dedi.

Saydan, ilaç yokluğunun toplum sağlığını tehdit eden bir krize dönüştüğünü ve bu durumun sağlık sisteminin işleyişini tehlikeye soktuğunu ifade etti. "İlaca erişim her insanın temel hakkıdır. Ancak biz eczacılar, hastalarımıza her gün 'ilacınız yok, ne zaman geleceğini bilemiyoruz' demekten yorulduk. Bu sorun bir an önce çözülmelidir" dedi.

'SAĞLIK VE İLAÇTAN TASARRUFUN BEDELİ ÇOK AĞIR OLACAK'

Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği’nin 2024 Türkiye İlaç Sektörü Raporu'na göre, Türkiye'de kişi başı sağlık harcamasının Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) içindeki payının yüzde 3,7 olduğunu belirten Saydan, bu oranın OECD ülkeleri ortalaması olan yüzde 9,3'ün oldukça gerisinde kaldığını söyledi.

"Sağlık ve ilaçtan tasarrufun bedeli çok ağır olacaktır. Ne yazık ki bu durum, yenilikçi tedavilere erişimi de kısıtlıyor" diye ekleyen Saydan, SGK’nın geri ödeme sistemine almadığı ilaçlar için açılan davaların da sağlık sistemine ek bir yük getirdiğini belirtti.

İlaç yokluğunun sahte ve kaçak ilaçlara yönelimi artırmasından endişe duyduklarını ifade eden Saydan, "Bu ülkede sağlık otoritesi yalnızca Sağlık Bakanlığıdır ve ilaçların bulunabilir olmasının sağlanması için acilen adım atılması gerekmektedir" diyerek sözlerini tamamladı.