Partilerin grup başkanveklileri ANKA Haber Ajansı'na, Donald Trump'ın ikinci kez başkan seçilmesinin Türkiye ve Orta Doğu ile ilişkileri nasıl şekillendireceği konusundaki görüşlerini anlattı.

Ali Mahir Başarır, "ABD halkı bir karar verdi, tabii ki tüm dünya buna saygı gösterecektir. Biz Türkiye Cumhuriyeti açısından öncelikle kendi ülkemizin menfaatini düşünüyoruz. Bölgede huzur istiyoruz, savaşın  son bulmasını istiyoruz. Tüm dünyada terörle mücadelede ve bölgenin huzurunda, ABD'nin de etkin bir mücadele vermesini istiyoruz. Özellikle Filistin-İsrail savaşında Filistin halkına zulümlerin, ölümlerin son bulmasını, bu konuda yeni yönetimin duyarlı olmasını istiyoruz. Hiçbir ülkenin, Filistin de dahil Filistin'in gördüğü muameleyi görmesini istemiyoruz. Bölgedeki huzur önemli, sınır komşularımızdaki huzur önemli, savaşın son bulmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.

Yumurtaya Art Arda Zam: Koli Başına Yüzde 30 Artış Yumurtaya Art Arda Zam: Koli Başına Yüzde 30 Artış

Çömez: Türkiye ciddi olarak sıkıştırılmış durumda

İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez de şu değerlendirmeyi yaptı:

"Şu ana ABD’de gerçekleşen seçimlerle ilgili önümüzdeki dönem etkilerini konuşuyor olmak bile aslında bir zul. Yani bir ülke kendi istikbaliyle ilgili nelerin olabileceğini bir başka ülkenin seçimine endekslediyse vay o ülkenin haline ama maalesef realite bu. Ve 22 yıllık iktidarın Türkiye'yi getirdiği nokta bu. Önümüzdeki dönemde Türkiye'nin önünde ciddi meseleler olacak. Bunlardan biri F35 projesi, bir diğeri F16 projesi ve hala F16’lar Türkiye'ye verilmedi. Bunların pazarlıkları devam ederken, dış basından bize ulaşan bilgiler Amerika'nın F16’ların Yunan adalarının üzerinde uçmaması gerektiği, yine Suriye’nin kuzeyinde PYD/YPG'nin üzerinde uçmaması gerektiği konusunda direnç gösterdiği şeklinde...Bununla ilgili soru önergelerine de ne yazık ki iktidar cevap vermedi. 

Öte yandan, İsrail'in arkasında ABD’nin olduğu çok net bir gerçek. Keza Amerika'nın Orta Doğu coğrafyasındaki kısa, orta uzun vadeli planları da malum. Yıllardır devam eden bir Orta Doğu Projesi var. Bu projenin ilk ayağı Irak’ın kuzeyinde gerçekleştirildi, şimdi Suriye’nin kuzeyinde bir 'de facto' otonom terör yapısı kurulması planı var ve Türkiye bu konuda ciddi olarak sıkıştırılmış durumda.

"Trump'ın seçilmesi, süreci önümüzdeki dönem biraz daha farklı bir noktaya evirdi"

Eğer Harris seçilmiş olsaydı şartlar biraz daha farklı gelişirdi fakat Trump'ın seçilmesi, süreci önümüzdeki dönem biraz daha farklı bir noktaya evirdi. Önümüzdeki dönem biraz daha tartışmalı geçecek, öyle anlaşılıyor. Trump, daha bireysel bir lider ve bireysel ilişkileri ön plana çıkaran, kurumsal kültürün dışında bireysel ilişkileri ön plana çıkaran bir lider. Erdoğan’ın geçen dönem onunla ilişki kurmak için çabalarını da biliyoruz. Ama tüm bunlara rağmen Erdoğan’a yazmış olduğu o malum mektubu, Erdoğan her ne kadar 'yırtıp çöpe attık' dese de o mektubun ABD’de bir müzeye taşınmış olduğunu da biliyoruz.

Tabii önümüzdeki dönem Türkiye'nin ciddi ekonomik krizle boğuşacağı bir dönem olacak. Bu noktada keza İngiltere’ye, Amerika'ya Türkiye’nin ihtiyacı olduğu da bilinen bir gerçek ki bu süreci de hazırlayan 22 yıllık bu ceberrut yapıdır. Önümüzdeki günler kendini belli edecek ama tekrar altını çizerek ifade ediyorum, bir ülke kendi istikbaliyle ilgili gelişmeleri bir başka ülkenin seçimine endekslemişse, o ülke oturup kendi yönetimini tartışmalıdır."

Şahin: "Türk devletinin yeni bir pozisyon, doğru pozisyon alması gerekir"

Saadet Gelecek Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin de şu değerlendirmede bulundu:

"Trump’ın daha önceki döneminde Türkiye ile olan ilişkileri çok sağlıklı yürümemişti. Bu dönemde bu ilişkilerin olumsuz şekilde devam etmemesi gerekir. Türkiye'nin bu anlamda yapıcı, olumlu adımları atması gerekir ki atacağını da düşünüyorum. Tabii yeni bir dönem başlıyor ve yeni döneme göre de Türk devletinin yeni bir pozisyon, doğru pozisyon alması gerekir. Sayın Cumhurbaşkanı'nı sanırım tebriği oldu, görüşmesi de olacaktır. Biz de önümüzdeki dönemi takip edeceğiz, bu sürece yapıcı bir şekilde yeni bir pozisyon almak gerekir diye düşünüyorm.

Trump'ın Orta Doğu'da pozisyonu nasıl olur, onu göreceğiz. 'Savaşı bitireceğim' diye bir mesaj verdi ama hangi savaşı kastetti, Ukrayna krizini mi yoksa Orta Doğu'yu mu? Umarım bu pozitif dil bütün bölgelere yansır, Türkiye de bu anlamda doğru adımları atar."

Kaynak: anka