Gündem

Ev İşçileri Sessizliğini Bozuyor

Güvencesiz çalışan ev işçileri yıllardır insan ve işçi haklarından mahrum çalışıyor. 2014 yılında kurulan Ev İşçisi Dayanışma Sendikası bugün Olağan Genel Kurul toplantısı düzenledi. Kurul sonucunda Gülhan Benli Genel Başkan seçildi. Benli, “Artık mücadelemizi alanlarda örgütlü olarak vereceğiz” dedi.

Yıllardır iktidar tarafından işçi olarak görülmeyen, düşük ücretlerle ağır çalışma koşulları altında çalışan, iş güvenliği ve güvencesi olmayan ev işçileri, hakları için mücadelelerini büyütüyor.

2011 yılından 2014 yılına dek Ev İşçileri Dayanışma Sendikası’nı (EVİD-SEN) kurmak için mücadele eden ev işçilerinin bugün 1. Olağan Genel Kurul’una konuk olduk. Sendikayı kurmak için ev işçileriyle birlikte yıllardır mücadele eden Gülhan Benli, Kurul sonucunda Genel Başkan olarak seçildi.

EV İŞÇİLERİ KÖLE USULÜ ÇALIŞTIRILIYOR

Kurulun toplandığı İstanbul Şişli’de bulunan Mithat Yümlü Konferans salonuna girdiğimiz an “Ev işçisiyiz toz bezi değil” pankartı karşılıyor bizi. Ardından kurultaya katılan kadınların kendi aralarında konuşmalarına şahit oluyoruz.

EVİD-SEN’in Genel Başkanı Gülhan Benli, “Bir saat bile işlerini bırakıp gelmelerine izin verilmiyor. ‘Kamera var, şu an telefonla konuşamam’ diyorlar. Bu nasıl bir iştir! Köle gibi çalıştırılıyorlar” diyor. Benli’nin bahsettiği bu kişiler aslında ev işçilerinin ta kendisi. Hiçbir izin hakkı olmadan her gün çalışan kadın emekçiler.

BİR YILDA İKİ GÜN İZİN

Ardından ise ev işçisi Ülkü Toprak dahil oluyor sohbete. 55 yaşındaki Toprak, Ardahan’dan İstanbul’a 6 Şubat depreminden sonra gelmiş. Yatılı çalıştığı evden katılmış bugün konferansa. 7 günün 7'sinde de çalıştığını söyleyen Toprak’a “Nasıl geldiniz buraya?” diye sorduğumuzda  “Kızımı bıraktım yerime. Sabah apar topar çıktım. Ne saçımı yaptım ne de ayakkabılarımı giyebildim” diyor. Toprak, deprem öncesinde Ardahan’da bir güzellik salonu işletiyormuş, depremden sonra her şeyini kaybetmiş. İstanbul’a gelmiş ve ev işçiliği yapmaya başlamış. 1 yıldır yaptığı ikinci izniymiş bu. “İşvereniniz mi izin vermiyor” diye soruyoruz, “Hayır kendim çalışıyorum. Her şeyimi kaybettim, ayakta kalmak için 1 yıldır izinsiz çalışıyorum. Bir gün bir gündür” diyor.

“TACİZ VE ŞİDDETE MARUZ KALDIK”

Biz sohbete devam ederken Benli’ye ise EVİD-SEN’i kurmaya çalıştıkları süreci soruyoruz, o da şöyle özetliyor:

“Ev İşçileri Dayanışma Sendikası olarak 15 Haziran 2011’de sendikamızı kurduğumuzu duyurduk ve resmi başvurumuzu yaptık. Ancak yaklaşık iki ay sonra, ‘Ev işçileri sendika kuramaz’ denildi ve hakkımızda dava açıldı. Uzun süren hukuki mücadelemiz sonucunda, 2014 yılında davayı kazandık ve ev işçilerinin sendika kurma hakkını resmen elde ettik. Bu süreçte büyük zorluklar yaşadık. Ev işçileri olarak taciz, şiddet ve hak gasplarına maruz kaldık. Çalıştığımız yerlerde iş kazaları geçirip hayatımızı kaybettik. İstihdam büroları tarafından sömürüldük, ücretlerimiz ödenmedi, mahkemeler bile çoğu zaman işverenleri koruyan kararlar aldı.

Yine de mücadelemiz sayesinde bazı kazanımlar elde ettik. Sendika hakkımızı kazandık, gündelik işçi sigortasının sisteme girmesini sağladık. Ancak bunlar yeterli değil. Emeklilik hakkı, sosyal güvence, güvenli çalışma koşulları, fazla mesai ve izin hakkı gibi temel haklarımız için mücadelemiz devam ediyor. Özellikle yatılı çalışma, tam anlamıyla bir kölelik sistemi. Çalışan arkadaşlarımızın dinlenme hakkı bile yok. Sorunlarımız büyüdükçe biz de mücadelemizi büyütüyoruz. Artık haklarımızı alanlarda örgütlü mücadele ederek savunacağız ve alacağız.”