2025 yılı mart ve nisan aylarında Türkiye genelinde yaşanan ani sıcaklık düşüşleri, tarım sektöründe ciddi zararlara yol açtı. CHP Niğde Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, bu olağanüstü doğa olaylarının ardından çiftçilerin mağduriyetlerini gidermek için Meclis’e kapsamlı bir kanun teklifi sundu. Gürer, "Çiftçilerimizin sesi olmaya devam edeceğiz. Bu felakette yalnız bırakılmalarına izin vermeyeceğiz." diyerek çiftçilerin yanında durmaya devam edeceklerini ifade etti.
11 YIL SONRA EN AĞIR DON FELAKETİ
Nisan 2025'te hava sıcaklıklarının birçok bölgede 30 yılın en düşük seviyelerine indiğini belirten Gürer, "Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, sıcaklık ölçümü yapılan 1.756 merkezden 715'inde tarihi düşük değerler kaydedildi. Bazı bölgelerde sıcaklıklar -17°C’ye kadar düştü. Bu, 2014 yılında yaşanan büyük don felaketinden sonra ülkemizin karşılaştığı en şiddetli ve yaygın don olaylarından biri olarak kayıtlara geçti. İklim değişikliği ile bundan sonra benzer afetlere de hazırlıklı olmalıyız. Bölgelerde ürün ve üretimde büyük sorunlar oluştu." ifadelerini kullandı.
'ÇİFTÇİLERİMİZİN GELECEĞİ TEHLİKE ALTINDA'
Tarımın sadece ekonomik değil, stratejik açıdan da kritik bir sektör olduğunun altını çizen Gürer, "Tarım, istihdamdan gıda güvenliğine, kırsal kalkınmadan milli güvenliğe kadar ülkemizin temel direklerinden biridir. Ancak küresel iklim değişikliğinin neden olduğu bu tür afetler, çiftçilerimizin finansal sürdürülebilirliğini tehdit ediyor." şeklinde konuştu.
'SİGORTALI YA DA DEĞİL, HERKES DESTEKLENMELİ'
TARSİM sigortasına dahil olmayan çiftçilerin de büyük mağduriyet yaşadığına dikkat çeken Gürer, “TARSİM’e kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın tüm çiftçilerin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan mevcut tarımsal kredi borçlarının faizlerinin silinmesi ve bu borçların üç yıl süreyle ertelenmesi gerekiyor. Ayrıca il zarar tespit komisyonları acilen hasar tespiti yapmalı ve tespit edilen zararlar karşılanmalıdır.” çağrısında bulundu.
Sunulan kanun teklifinin sadece bir destek paketi değil, tarım sektörünün geleceği açısından stratejik bir öneme sahip olduğunu belirten Gürer, "Bu düzenleme, tarımsal istihdamın korunması ve üretim kapasitemizin sürdürülebilirliği açısından hayati önemdedir. Çiftçimize sahip çıkmazsak, geleceğimizi de riske atmış oluruz" dedi.
'TARIM İŞÇİLERİ İŞSİZ KALACAK'
Gürer, don felaketinin yalnızca üreticileri değil, zincirin tüm halkalarını etkilediğini belirtti. “Don olayı ile ihracat etkilenecek, tarım işçileri işsiz kalacak. Nakliye ve ulaşım sektöründe iş kaybı oluşacak, çiftçi BAĞ-KUR primi dahi ödeyemeyecek. Bazı ürünlerde ikinci ekim olanağı var ama bu destek verilmezse yeniden üretimde zorlanacak. Bu nedenle hasar yapılması, destek verilmesi ve borçların ötelenmesi gerekmektedir.” sözleriyle çözümün aciliyetine dikkat çekti.