Gündem

CHP Tüzüğü İçin Bağımsız İrade-Güçlü Örgüt Grubundan Çalıştay

CHP’de 4-9 Eylül tarihlerinde düzenlenecek olan Olağanüstü Tüzük Kurultayı çalışmaları devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde İstanbul ve İzmir’de çalıştay düzenleyen Bağımsız İrade-Güçlü Örgüt grubu, Ankara’da tüzük çalıştayı düzenledi.

CHP, 4-9 Eylül tarihleri arasında yapılması kararlaştırılan Olağanüstü Tüzük Kurultayına hazırlanıyor.

27 Temmuz’da İstanbul’da ve 14 Ağustos’ta İzmir’de tüzük çalıştayı yaparak kurultaya ilişkin öneri ve görüşlerini belirleyen Bağımsız İrade-Güçlü Örgüt grubu Ankara’da tüzük çalıştayı düzenledi.

Çankaya’da yer alan Dünya Ticaret Merkezi binasında düzenlenen çalıştaya eski Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu ve Ankara il ve ilçe örgütünden partililer katıldı.

Çalıştay saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Ardından divan başkanı ve üyeleri Feramus Öztürk, Hüsniye Erdoğan, Didem Temel ve Can İncebıyık sahneye davet edildi. Divan üyelerinin kendini tanıtmasının ardından çalıştayın amacına ilişkin açıklamalar yapıldı. Çalıştaydan çıkan sonuçların CHP Ankara İl Başkanlığı ile paylaşılacağı ifade edildi.

Ön seçim, güçlü genel sekreterlik, üç dönem sınırı...

Ardından İstanbul ve İzmir çalıştaylarında bildirge haline gelen 11 maddelik öneriler okundu. Bağımsız İrade-Güçlü Örgüt grubunun 11 maddelik bildirgesi şöyle:

“Üyelerin tümü ile yargıç denetiminde, hukuk güvenceli ön seçim zorunlu olmalı. Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesinde tarafsız ve bağımsızlığına itimat edilen güvenilir kamuoyu araştırmaları yapılarak örgütler ve kamuoyuyla sonuçları paylaşılmalı, çıkan sonuçlar neticesinde Cumhurbaşkanı adayı da tüm üyelerin kullanacağı oylar ile ön seçimle belirlenmelidir. İl ve ilçe kongrelerinde seçimler tek ve ortak listeyle (çarşaf liste) yapılmalıdır. Partinin ilçe başkanları, ilçe yönetim kurulları, il başkanları, il yönetim kurulları, kurultay delegeleri ve genel başkanı parti üyelerinin tümünün oylarıyla belirlenmelidir. CHP’nin tüm yönetim kurulları, parti meclisi, belediye meclisleri ve TBMM gruplarında, oylamalarını gerçek ve özgür iradeyi yansıtabilmesi için kararların gizli oy, açık tasnifle kararların alınması kural olarak benimsenmeli. Partiye üyelik koşul ve şartlarına göre aktif ve pasif üye tanımlaması yapılarak tasnifine gidilmelidir. Yerel yönetimler örgüt içi seçimlerde kanaat odağı olmaktan çıkarılmalıdır. İl ve ilçe örgütlerinde yerel yöneticilerin vesayetinin ortadan kaldırması amaçlanmalı, yerel yöneticilerin il ve ilçe örgütlerini belirleme iradesiyle hareket etmesi engellenmelidir. Parti görevlerinin sürdürülmesi üç dönem kuralıyla sınırlandırılmalıdır. Sol-sosyal demokrat ilke ve esaslara dayalı politikalarla siyasal varlığımızı sürdürmek için güçlü genel sekreterlik kurumu yeniden ihdas edilmelidir. MYK üye sayıları düşürülerek benzer genel başkan yardımcılıkları birleştirilmeli. Genel Başkan Yardımcılığı sayısı 15 ile sınırlandırılmalıdır. Hali hazırda tüzükte atıf yapılan ve yönetmelikle görev tanımı, oluşumu ve işlerlik kazandırılmalıdır.”

Kerimoğlu: “Hiçbir atama ön seçimden daha adaletli olamaz”

Bildirgenin okunmasının ardından söz almak isteyen katılımcılar, önerilerini sunmak üzere sahneye davet edildi. Kerimoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“CHP’de liyakatı da emeği de adaleti de sağlayacak olan ön seçimdir. Hiçbir atama ön seçimden daha adaletli olamaz. Dönem konusunda da kurultay delegelerimizin ısrarcı olmasını bekliyoruz. CHP üyesinin ekmekle, aşla, makamla, mevkiyle terbiye edilmesinin önüne geçelim. Delegelerin üzerinde kanaat belirtecek delege ağalığına son verilsin. Çünkü delege ağalığı ve yerel yönetimler arasındaki o menfaat ve organik ilişki, CHP’nin örgütleri ve Genel Merkezi üzerinde bir vesayete dönüşüyor. Önceki Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na vefa, saygı, sevgi gösterilmesini; onun ektiği tohumların 2024 yerel seçimlerinde, CHP’yi birinci parti yaptığını herkes gelip burada ifade etmek istediği için buralardayız. Hak etmediği halde linç kampanyalarına uğratılan CHP’lileri görüyoruz. Önceki Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik acımasızca kirli bir iftiranın ve kirli bir linç kampanyasının yapıldığını görüyoruz. Bize arakdaşlarımız şunu söylüyorlar: ‘Sakın ola ki CHP’de emek veren, Türkiye'nin en sağından, en soluna, Türk, Kürt, Alevi, Sünni, Laz, Çerkes kim olursa olsun Türkiye'deki tüm yurt ülkenin menfaatleri doğrultusunda bir araya getiren, kutuplaşmayı bitiren ve bu baskıcı totaliter rejime son vermek için mücadele eden Kemal Kılıçdaroğlu'na iftira atılmasını, linç kampanyalarının yürütülmesine müsaade etmeyin.’ 6-9 Eylül’de Tüzük Kurultayın’da bu önerilerimizi kurultay delegesi arkadaşlarımıza tüzükte yer bulması için ileteceğiz.”

Bağımsız İrade-Güçlü Örgüt grubunun çalıştayları, önümüzdeki hafta Diyarbakır’da ve sonra Bursa’da devam edecek.