ABD’de, 5 Kasım’da Demokrat Parti’nin adayı olarak mevcut ABD Başkanı Joe Biden ile Cumhuriyetçi Parti’nin adayı eski ABD Başkanı Donald Trump arasında gerçekleştirilecek 60. başkanlık seçimleri için iki aday canlı yayında tartışma programında bir araya geldi. İki oturum olarak planlanan ve ikinci oturumu 10 Eylül’de yapılacak olan programın moderatörlüğünü CNN sunucuları Jake Tapper ile Dana Bash yaptı.
Başkanlık tartışması, 1960’dan beri, "Adayların tartışmaya ayrılan süreyi en üst düzeye çıkarabilmelerini sağlamak" amacıyla ilk kez seyircisiz yapıldı. Tartışmada, Biden ve ekibinin talebi üzerine, araya girmeleri engellemek için yalnızca söz alan konuşmacının mikrofonu açık tutuldu. Adaylar, kürsüde ayakta durarak tartışırken, yanlarına önceden yazılmış notlar almalarına izin verilmedi. Adaylara sadece tartışma sırasında not almaları için bir kalem, bir deste kağıt ve bir şişe su verildi.
Her iki adayın kampanyaları tarafından kabul edilen şartlara göre, Biden ve Trump’ın kendilerine doğrudan yöneltilen soruları yanıtlamak için iki dakikası, daha sonra her birinin karşıt görüş bildirme ve bunlara yanıt vermek için bir dakikası oldu.
Başkanlık yarışında vergi uygulamaları ve ABD ekonomisi
İlk sözü alan Biden, Trump’ın başkanlığı döneminde ekonominin altüst olduğunu zenginlere vergi kesintileri uyguladığını belirtirken, kendisi tekrar başkan olarak seçilirse milyonerlerden daha fazla vergi alınacağını söyledi. Trump ise gümrük vergilerinin yüzde 10 oranında artırılmasını savunarak, ''Böylece diğer ülkelerin bizi kazıklamasını önleriz'' ifadelerini kullandı.
Biden, Trump döneminde ekonominin çöktüğünü, işsizlik oranının yüzde 50 yükseldiğini söyledi ve “Biz, kaos halinde bize bırakılan ekonomiyi toparladık, 15 bin yeni istihdam yarattık, 800 bin yeni üretim için pozisyon oluşturduk” diye konuştu.
Trump ise başkanlığı döneminde herkesin hayran kaldığı, ülke tarihinin en büyük ekonomisine sahip olduklarını savunarak, “Diğer ülkeler bizi örnek alıyordu. Ancak Covid’e yakalandık ve 1929'da yaşadığımız gibi Büyük Bunalıma düşmemek için gerekli parayı harcadık” dedi.
Trump’ın göçmen karşıtı söylemleri
İki aday arasında tıbbi bakım, göçmen sorunu ve gebelik sonlandırma hapı konuları da tartışıldı. Trump, tartışmada göçmen karşıtı söylemini sürdürerek resmi belgesi olmayan göçmenlerin ve sığınmacıların ABD'ye girdiklerinde şiddet uygulayabilecekleri korkusunu dile getirdi. Trump, Biden'ın sınır politikaları ve göçmenler tarafından işlenen suçlar nedeniyle ülkenin bir "fare yuvasına" dönüştüğünü söyleyerek göçmen karşıtı söylemlerini yineledi. Trump, kendisine sorulan hemen bütün sorularda sözü düzensiz göçmenlere getirerek, “Bizim zamanımızda sınırlarımız tarihin en güvenli sınırıydı. Şimdi, katillerin, teröristlerin akın ettiği en güvensiz sınır haline geldi” diye konuştu.
Biden, yakın zamanda sınırdan giriş kısıtlamalarını sıkılaştırmadan önce binlerce göçmenin ABD'ye girmesine izin vermişti.
Adayların Rusya- Ukrayna Krizi görüşleri
Trump, bir önceki seçimlerde kendisinin başkan olarak seçildiği takdirde Rusya'nın Ukrayna'yı işgal edemeyeceğini öne sürerek, ABD'nin Afganistan işgalinin sona ermesinin Putin'in Ukrayna'daki saldırganlığını teşvik edecek kadar düzensiz olduğunu belirtti. Biden ise, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i sert bir dille eleştirerek, “Gerçek şu ki Putin bir savaş suçlusu. Binlerce ve binlerce insanı öldürdü, burada duracağını mı sanıyorsun? Ukrayna'yı aldığında duracağını mı sanıyorsun?" dedi.
Gazze’de yaşanan katliamlar ABD seçimlerini etkileyebilir mi?
Trump ve Biden’a dış politika bağlamında Ukrayna-Rusya arasındaki savaşın yanı sıra 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail’in Gazze’ye saldırıları da soruldu.
Gazze konusunda Biden, ateşkes müzakereleri konusunda çaba sarf etmeye devam ettiklerini belirtirken, bu süreçte İsrail’e en büyük desteği sağladıklarını, sadece yoğun nüfusun bulunduğu alanlarda kullanımı uygun olmayan yüksek kapasiteli bomba sevkiyatını durdurduklarını söylemekle yetindi. Biden, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da dahil olmak üzere Hamas dışındaki tüm tarafların kendisinin ateşkes önerisini kabul ettiğini iddia etti.
Trump ise aslında Netanyahu'nun savaşı sürdürmek istediğini belirterek, İsrail'in Gazze'deki "işini bitirmesine" izin verilmesi gerektiğini savundu.
Gazze konusunda İsrail'in soykırımla yargılanması ve bölgedeki insani duruma, yıkım ve tahribatlara dair ise adaylara herhangi bir soru sorulmadı.
3. Dünya Savaşı çıkabilir mi?
Trump, Biden'ı dünyayı yeni bir dünya savaşının eşiğine getirmekle suçlayarak, "Bizi 3. Dünya Savaşı'na sürükleyecek ve biz 3. Dünya Savaşı'na herkesin hayal edemeyeceği kadar yakınız" dedi.
Biden ise bu suçlamaya, "Üçüncü Dünya Savaşı'nı istiyorsanız bırakın o kazansın" diyerek, karşılık vererek NATO sözleşmesinin, üye ülkeleri saldırıya uğramaları durumunda birbirlerini savunmaya zorlayan 5. maddesini hatırlattı ve "Putin'in devam etmesine ve Kiev'i almasına izin verin. O zaman bir savaş meydana gelir" dedi.
İki aday arasında ''yargılanma ve hüküm giyme'' sorunu
Bunun yanı sıra, yaşları ve sağlık durumlarıyla ilgili gündemde yer alan tartışmalara da değinirken, gizli belgelerin saklanması başta olmak üzere kendileri veya aile üyeleriyle ilgili gündemdeki hukuki konuları da ele aldı.
Biden, Trump'ın artık hüküm giymiş bir suçlu olduğuna işaret ederek, porno yıldızı Stormy Daniels’a yapılan ''sus payı ödemesini gizlemek için iş kayıtlarında usulsüzlük yapma ve 2016 başkanlık seçiminin sonucunu etkileme girişimiyle bağlantılı 34 suçlamadan suçlu bulunduğunu'' belirtti. Buna ek olarak Biden, Trump'ın, 2020 seçimlerindeki yenilgisini yasa dışı yollarla engellemeye çalıştığını iddia eden üç iddianameyle daha karşı karşıya olduğunu hatırlattı.
Trump ise, Biden’ın oğlu Hunter Biden’ın yasa dışı silah bulundurma suçundan hüküm giymesini gündeme getirdi. Hunter Biden, Çin ve Ukrayna’yla ilgili ticari yolsuzluk iddialarıyla gündeme gelmiş ve ''ateşli silahı yasa dışı bir şekilde (uyuşturucu kullandığı gerekçesiyle) sahip olmak'', ''ateşli silahı 11 gün boyunca yasa dışı şekilde bulundurmak'' suçlarından yargılandığı davada suçlu bulunmuştu.
Ne olmuştu?
2020’deki seçim yenilgisinden sonra ABD'nin başkenti Washington’da toplanan Trump ve destekçileri, Trump'ın Beyaz Saray yakınlarındaki Ellipse’de yaptığı seçim sonuçlarını resmileşeceği Kongre oturumunu protesto eden bir konuşma yapmasının ardından destekçileri ile birlikte Kongre binasına yürümüştü. Kongre binasına girmek isteyen Trump destekçilerine polis, müdahale etti. Daha sonra polis, binaya giriş ve çıkışları güvenlik nedeniyle kapattı.
''Biden için iyi bir münazara değildi''
Biden’ın tartışma boyunca zaman zaman düşüncelerini toparlayamaması ve bazı noktalarda söylediklerinin anlaşılmaması Demokratları kaygılandırdı. Tartışmanın hemen ardından Biden’ın eski iletişim direktörü Kate Bedingfield, “Bu, Joe Biden için iyi bir münazara değildi” dedi.
ABD’de ilk defa mevcut bir başkan ile eski bir başkan canlı yayına çıkarak tartışma programına katıldı.
Seçim öncesi partilerde son durum ne?
Başkanlık seçimleri öncesinde ABD'de yapılan ön seçim sürecinde Demokratlarda Biden, Cumhuriyetçilerde ise Trump yeterli delege sayısına rahat bir şekilde ulaşmıştı.
Demokrat Parti'de resmi başkan adayının ilan edileceği parti kongresi 19-22 Ağustos tarihleri arasında Chicago'da, Cumhuriyetçi Parti'de ise 15-18 Temmuz tarihleri arasında Milwaukee'de yapılacak.