Başkentlilere sağlıklı ve kaliteli içme suyunu ulaştırabilmek için çalışmalarına devam eden Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ), Ankara’nın içme suyu kaynaklarını 5 gruba ayırarak yürüttüğü “Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirleme Projesi” çalışmalarında son aşamaya geldi. Mecbur kalmadıkça kullanılmayan ancak kurak dönemlerde Ankara için sigorta görevi üstlenen Kesikköprü Barajı’nda “Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirleme” çalışmaları kapsamında son toplantı gerçekleştirildi. 

Gölbaşı ilçesinde proje paydaşlarının da katılımıyla düzenlenen toplantıda konuşan ASKİ Genel Müdürü Memduh Aslan Akçay, şunları kaydetti:

“Su tüm canlıların yaşamını devam ettirebilmesi için en temel ihtiyaçtır. Yüzyıllar boyunca medeniyetlerin kurulmasında, gelişmesinde ve devamında su en önemli faktördür. İnsan kullanımı, ekosistemde gerekliliği, ekonomideki yeri, enerji üretiminde kullanımı gibi birçok sektörde suya ihtiyaç duyuluyor. Ülkemiz Akdeniz iklim kuşağında ve iklim değişikliği etkilerinin yoğun olarak hissedildiği bir coğrafyada bulunmakta olup, uluslararası göstergelere göre su stresi altındadır. İklim değişikliğinin su kaynakları üzerinde oluşturduğu olumsuz etki nedeniyle beklenen kuraklık ve su kıtlığı riskine karşı su verimliliğinin yaygınlaştırılması ve su kaynaklarının sürdürülebilirliğinin sağlanması özel önem taşıyor. Araştırmalara göre insanımızın yüzde 40’ı, neredeyse yarısı ülkemizin su zengini olduğunu düşünmekte. Ne yazık ki gerçek böyle değil.” 

Ankara'da Sağanak ve Kar Bekleniyor Ankara'da Sağanak ve Kar Bekleniyor

Akçay, 2000 yılında kişi başı bin 653 metreküp olan su miktarının 2020’de bin 346 metreküpe kadar gerilediğini aktararak, Kesikköprü Barajı’nın gün geçtikçe Ankara için daha da önemli bir su rezervi haline geldiğini şöyle anlattı:

“Bu rakamın 2030 ve 2040’larda daha dramatik seviyelere gelmesi bekleniyor. Bu da stresimizin her geçen gün artacağını ve bir noktadan sonra ciddi bir soruna yol açacağını gösteriyor. Değişen iklim şartları ve artan nüfusun etkisiyle su kalitesi ve miktarının artırılması, su koruma ve kullanma dengesinde sürdürülebilirliğin sağlanması önem taşımaktadır. Özellikle havza bazında koruma planları yapılması; tüm gelişme ve kullanımlara kontrollü bir şekilde yön verilmesine olanak sağlamıştır. Ankara su stresini en fazla yaşayan illerimizden birisi. 2040-2050 verilerine göre bu riskin artarak devamı öngörülüyor.”

Planın hazırlanmasında Ankara liderliği ele aldı

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanarak 2017’de yürürlüğe giren ‘İçme ve Kullanma Suyu Havzalarının Korunması’na dair yönetmelik kapsamında, bütün büyükşehirlerde 5 yıl içerisinde koruma planlarının hazırlanması gerektiğinin altını çizen Akçay, “Bu çerçevede Ankara liderliği ele almış ve bu çalışmaları ilk başlatan, önemli bir noktaya getiren il olmuştur” diye konuştu.  

Bakanlık onayıyla yürürlüğe girecek

31 Ocak 2022 tarihinde sözleşmesi imzalanan “Kesikköprü Barajı Havza Koruma Planı ve Özel Hüküm Belirleme” projesi paydaş görüşleriyle revize edildikten sonra Tarım ve Orman Bakanlığı onayı ile yürürlüğe girecek.

Şebekeye verilmeden içme ve kullanmaya uygun hale getiriliyor

727 milyon lira ihaleyle Kesikköprü Barajı ve Ankara arasına boru döşeyerek taşınan Kızılırmak suyu, şehir şebeke sistemine verilmeden önce ileri arıtma teknikleri kullanılarak içme ve kullanma suyuna uygun hale getiriliyor. Proje kapsamında yer üstü ve yer altı sularından numune alınarak analiz sonuçları değerlendirildi. Havzanın mevcut durumuyla ilgili haritalar hazırlanırken, kirletici kaynaklar da belirlenerek modelleme çalışmaları yapıldı. Tüm bu çalışmaların ardından alanında uzman kişilerce elde edilen sonuçlara göre özel hükümler içeren taslak “koruma planı” hazırlandı.