Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Sevil Ceylan Erkat ve beraberindeki avukatlar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Erkat, şunları kaydetti:

''Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Tarih boyunca hep ev alanına hapsedilmeye çalışılan, emeği görünmez kılınan, hakları elinden alınan, yaşam hakkı için bile mücadele etmek zorunda bırakılan kadınların günü. 8 Mart 1857'de hakları için mücadele zinciri ören ve o zamana dek yapılmış en büyük kadın eylemlerinden birini düzenleyen kadın işçilerin tertip ettiği grevde, polislerin müdahalesi ve patronların işbirliği ile fabrikaya kilitlenen kadınların 129'u, çıkan yangında hayatlarını kaybetmiştir. Dolayısıyla  bugün, çiçek kokan bir kutlama günü değil, direniş kokan bir anma günüdür.''

''Mücadeleye sıkı sıkıya sarılıyoruz''

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2025 yılını “Aile Yılı” ilan etmesine tepki gösteren Erkat, sözlerine şöyle devam etti:

Beş Anket, Tek Sonuç, Dev Fark: Mansur Yavaş Erdoğan'a Büyük Fark Attı Beş Anket, Tek Sonuç, Dev Fark: Mansur Yavaş Erdoğan'a Büyük Fark Attı

''Bizler, haklarımızı korumak ve kadın dayanışmasını büyütmek için umudu kuşanıyor ve mücadeleye sıkı sıkıya sarılıyoruz.  Bugün ne yazık ki 2025 yılının 'Aile Yılı' olarak ilan edilmesiyle bir kez daha görüyoruz ki kadınları ev içine hapsetmek isteyen, kadınları bir birey olarak tanımlamaktan korkan ve bu niyeti 'aile kutsama' kisvesi altında kadınların gücünü ve dahi varlığını ortadan kaldırmaya çalışarak gösteren zihniyet, hâlâ karşımızda durmaktadır. Mücadelenin tek başına sürdürülemeyeceğini biliyor, varlığı, varoluşu, cinsiyet kimliği ve cinsel yöneliminden dolayı tarihsel süreçte kadınlara yapılan, bugün de LGBTI+lara yapılmak istenen 'cadı avının' karşısında olduğumuzu bildiriyoruz.  Kadınlar şiddetin her türlüsüne uğrarken ve öldürülürken, bu şiddet ortaklığını görmezden gelenlerin, samimiyetsiz ve şiddeti çoğaltan 'yeni yasa taslakları'nı kabul etmiyoruz.

''Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz''

Bugün buradan tüm kadınlara ve LGBTI+lara çağrımızdır; Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz. Eşitlikçi ve laik hukuk sisteminden vazgeçmiyoruz. Medeni Kanun'dan vazgeçmiyoruz. Hiçbir ayrımcılığa uğramadan kendimizi gerçekleştirme hakkından vazgeçmiyoruz. Cinsiyet ayrımcılığının olmadığı bir ülkede özgür ve güvende yaşama hakkından vazgeçmiyoruz. Şiddetsiz yaşam hakkından vazgeçmiyoruz.  Bizler, eşitlik ve özgürlük yolunda yürümeye devam edeceğiz. Umut bizde, güç bizde, direniş bizimle. Yaşasın 8 Mart. Yaşasın kadın dayanışması.''

Kaynak: ANKA