Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Meclis Başkanvekili ve Mamak Belediyesi Meclis Üyesi Ertan Işık, "AK Partili arkadaşlarımız divanı, kürsüyü işgal ederek orada bağırarak bize defalarca şunu söylediler; 'Bundan sonra Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde devletin gücünü hissedeceksiniz.' Bu söz çok çirkin bir sözdü. Çünkü devletin gücü adalettir. Devlet vatandaşlarının teminatıdır. Devlet gücünü bizim bildiğimiz sadece teröristlere ve vatan hainlerine güçlendirir. Fakat 'Devletin gücünü hissedeceksiniz bundan sonra Ankara Büyükşehir'de' diyerek bizi tehdit edenler aslında işte devletin gücü olarak demek ki soruşturmaları kastetmişler bunu anlıyoruz" şeklinde konuştu.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, ABB tarafından düzenlenen konserlerin incelenmesi için şikayet dilekçelerini İçişleri Bakanlığı'na gönderdi. İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu, savcalığın talebi üzerine ABB konserleri ile ilgili iddiaları müfettiş eliyle inceleyerek, rapor hazırlayacak.

ABB Meclis Başkan Vekili ve Mamak Belediyesi Meclis Üyesi Ertan Işık, konuyu ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi. Geçtiğimiz hafta ABB meclisinde yaşanan tartışmayı hatırlatan Işık, şöyle konuştu:

"Meclis tartışmalarındaki kavgada söylenen bir söz bugünün işaret fişeğiymiş. Bunu bugün anlamış olduk. AK Partili arkadaşlarımız divanı, kürsüyü işgal ederek orada bağırarak bize defalarca şunu söylediler; 'Bundan sonra Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde devletin gücünü hissedeceksiniz.' Bu söz çok çirkin bir sözdü. Çünkü devletin gücü adalettir. Devlet vatandaşlarının teminatıdır. Devlet gücünü, bizim bildiğimiz sadece teröristlere ve vatan hainlerine gösterir. Fakat 'Devletin gücünü hissedeceksiniz bundan sonra Ankara Büyükşehir'de' diyerek bizi tehdit edenler aslında işte devletin gücü olarak demek ki soruşturmalar vs. bunları kastetmişler bunu anlıyoruz."

"SORUŞTURMAYI, İNCELEMEYİ BAŞLATAN SAYIN MANSUR YAVAŞ'TIR"

Bu soruşturmayı baştan, incelemeyi başlatan Sayın ABB Başkanımız Mansur Yavaş'tır. Zaten bu olay basında işte sosyal medyada duyulduğunun hemen ertesi gün başkanımız talimat verdi. Sayın Başkanımız hukukçu olduğu için 'en ince detaylarına kadar incelensin kim suçluysa da cezasını çeksin' diye talimat verdi. İncelemeler devam ederken, devam etmesine rağmen bu işteki maksat başka olduğu için bunun üzerinde tepinmeye başladılar. Sayın Başkan bunun üzerine basın toplantısı yaptı. Sordukları değil, sormadıklarını da en ince detaylarına kadar açıklamasına rağmen zaten soruşturma burada bizim açmamıza rağmen sanki yeni bir soruşturma yapılıyormuş gibi... Şunu söyleyeyim; bu bir soruşturma falan değil. Bu bir siyasi bir soruşturmadır. Sayın Mansur Yavaş'ın son günlerde toplumun kanaatlerine, toplumun hislerine tercüman olup vatandaş nezdinde çok büyük bir teveccühe mazhar olması bazı çevreleri rahatsız etmiştir. Şimdi bu konuları zaten Sayıştay, İçişleri Bakanlığı müfettişleri bizim kendi iç denetimimiz teftişimiz zaten sürekli mütemadiyen inceleniyor. Bunlar incelendiği halde sanki yeni bir şey bulunmuş, varmış gibi bir bardak suda fırtına koparmak maksadı başkadır. Bununla ilgili bir sürü başka başka sebepleri olan insanlar var. Özellikle de Ankara'da malum bir ismini söylemeyeceğim bir televizyon o televizyonun sahibi olanlarla birlikte Ankara'da bu tür iftira, karalama kampanyaları tam altı yıldır devam ediyor. En üzücü şey de şu; kendileri yolsuzlukla, uğursuzlukla simgelenmiş, hatta bundan dolayı görevlerini dahi tamamlayamamış adamlar şu anda çıkmışlar gerçekten savcılık önüne toplumun haklarını savunma rolüne bürünmüşlerdir esas dramatik olan budu. Önce herkes kendi hesabını vermeli.

   "BİZ BU SORUŞTURMALARDAN DA MEMNUNUZ"

Ankara'da Ekmeğe Zam Hazırlığı:1 Ocak 2025 İtibarıyla 200 Gram Ekmeğin 13,5 Lira Olması Bekleniyor Ankara'da Ekmeğe Zam Hazırlığı:1 Ocak 2025 İtibarıyla 200 Gram Ekmeğin 13,5 Lira Olması Bekleniyor

Biz zaten bunların olmasını istiyoruz. Biz bu soruşturmalardan da aksine memnunuz. Neden? Biz şunu istiyoruz yani bu işler en ince noktalarına kadar incelensin. Bu işlerde sorumluluğu olanlar varsa siyasi değil, yargı siyasi olarak kullanılmadan gerçekten bir temiz eller operasyonu gibi bütün belediyeler, bütün kamu kuruluşları hodri meydan, hepsini inceleyelim. Mesela ben size bir örnek vereceğim; sanki Türkiye'de konserler ilk defa veriliyormuş gibi buradan bir gürültü koparıldı. Bizim çok daha küçük ölçeğimizde Menemen Belediyesi 27 Ağustos ve 29 Ekim arası 18 adet konser, 35 tane büyük ismi olan sanatçıyı çıkarmışlardır. 'Niye çıkardılar' demiyorum. Diyorum ki; eğer bunlar sorgulanacaksa adil bir şekilde sorgulansın. Suçu olan varsa sonuna kadar Sayın Başkan gidilmesi talimatını verdi. Bunlar Mansur Yavaş başkanımızı tanımıyorlar. Mansur Yavaş burada kamuoyuna mal olmamış hiç kimse duymamışken dahi kendi 40 yıllık arkadaşını teftişe vermiş bir insandır. Mansur Yavaş bu konularla ilgili Türkiye'deki en hassas kişi dersem çok iddialı bir laf olmaz. Onun için Mansur Yavaş'a buradan hiçbir şey olmaz. Mansur Yavaş'ın zaten bu işlerle ilgili mücadelesi bütün toplum tarafından kabullenilmiştir. Bunun maksadı son günlerde Mansur Yavaş'ın toplum tarafından bütün yapılan anketlerin hepsinde giderek yükselen oy oranının önlenemez bu yükselişini aşağı çekme operasyonudur. Fakat şunu biz şöyle söyleyelim ki; gerçekler eninde sonunda ortaya çıkar.

"346 ADET DOSYAYI SAYIN BAŞKANIMIZ ALTI YIL İÇİNDE TEFTİŞE GÖNDERMİŞTİR"

346 adet dosyayı Sayın Başkanımız altı yıl içinde teftişe göndermiştir. Bunlardan bazıları 27 dosya bildiğim kadarıyla 50'nin üzerinde şahıs da savcılığa gönderilmiştir. Bunların içinde yanlış yapanlar kesinlikle korunmamıştır. Zaten Sayın Mansur Yavaş'ın bakış açısı şudur; Mansur Yavaş çalışanlarının verdiği bilgilere güvenir. Verdiği bilgileri tamamen şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşmıştır ve paylaşır. Fakat suçu olan olursa da gözünün yaşına bakmaz. Mansur Yavaş'ın çalışanları Mansur Yavaş'ın ortağı değildir. Çalışanıdır. İşini düzgün yapanla yoluna devam eder. İşini düzgün yapmayanla da bu işten şikayetçi olanlar seslenmeseler bile kendisi kesinlikle onların peşini bırakmaz. Bu soruşturma bundan sonra gelecek müfettişler savcılık inceleyecek. Bir bulgu bulunsa da onu da zaten biz kamuoyuyla paylaşacağız.

Sosyal Güvenlik Bakanımıza gelince ona birinin hatırlatması lazım; bu belediyeler 25 yıldır AK Parti'deydi. Bu borçlar da AK Partili belediye başkanlarından bize miras olarak kaldı. Biz borcu ödemeyelim demiyoruz. Eğer o gün AK Parti belediyeleriyle nasıl bu borçlarla ilgili ödemede kolaylıklar sağladılarsa, onları nasıl tolere ettiyseler devlet hepimizin devleti, bakanlıklar bu milletin bakanlığı, biz de bu milletin ve bu devletin belediyeleriyiz. Onun için çifte standart olmamalı. Bizi hasım değil, hep beraber bu ülkeye hizmet eden eşit vatandaşlar, eşit belediyeler, kendi belediyelerini de görüp vatanseverlik de budur devlet adamımız da budur hiç kimse makamını kullanarak millete hizmet eden kurumları engellemeyi bir yol olarak seçmemeli. Sayın Bakanın da bu yanlıştan döneceğini, bu talihsiz beyanatından da kendisinin de ben üzüleceğini zannediyorum. Eğer açıklıyorsam bütün belediyelerin borçları ne zamandan kalma bugün hepsinin borcu nedir bunun hepsini parti ayrımı yapmaksızın objektif bir şekilde yapılırsa ona da saygı duyarız.

"BUNLARIN AMACI ÜZÜM YEMEK DEĞİL, BAĞCIYI DÖVMEKTİR"

Sayın Başkan konuyu basından önce sosyal medyada duyar duymaz, kamuoyunda duyulunca talimat verdi. En ince ayrıntısına kadar başkanlık oluruyla teftişe gönderdi. Hatta onların daha sormadığı şeyleri de detaylandırarak talimat verdi. Ondan sonra da aldığı bilgileri ve onların sormadıkları da dahil en ince ayrıntısına kadar basın toplantısıyla kamuoyuna, Ankaralılara ve bunu soranlara açıkladı. Ben de buradan onlara soruyorum. Bir belediye başkanı olayı öğrendiği an talimat veriyor, teftişe gönderiyor. Konunun en ince ayrıntısına kadar aydınlatılmasını istiyor. Daha sonra da basın toplantısı yapıyor. Canlı yayında bütün kamuoyuna en ince detaylarına kadar bilgi vermesine rağmen daha ne yapması gerekiyor? Onu bir tarif ederlerse Sayın Başkan'ın yapabileceği, yapmadığı bir şey varsa onu da söylerlerse daha objektif olur. Ben şunu iyi biliyorum. Bunu soranların, bunun gürültüsünü yapanların maksadı bu işlerde hiçbir şey olmadığını onlar da biliyorlar. Olmadığını derken biz daha sonuçlanmamış bir şeyle ilgili kesin bir şey söylemiyoruz. Bir şey var ise de bunun hesabının Mansur Yavaş tarafından sorulacağını da yine en iyi onlar bilmesine rağmen bu sorular, bu gürültü art niyetlidir. Bunların amacı üzüm yemek değil, bağcıyı dövmektir. Toplum gerçekleri görüyor. Bunların söylediklerinin de toplum nezdinde hiçbir itibarı olmadığından biz de biliyoruz."